Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

16 Ocak 2013 Çarşamba

Laleninbahcesi yedi yaşında

Tam yedi yıl önce hiç aklımda yokken,bırakın aklımda yokkeni daha bir blog yazısı bile okumamışken,blog diye bir şey duymamışken hatta ve hatta, Naziş ile bilgisayarda gezinirken bak  İzmir'de okuldayken bu blogdan faydalanıyordum yemek yaparken derken ,sen de açsana derken,nası bişi ki ben ne yazayım ki derken paat diye açılmıştı bu blog.

Şimdi hep birlikte getirdik bu çocuğu bugünlere. Tam yedi yaşına girdi bugün. Sessiz okuyucularıyla, ilk günden beri  birlikte yürüdüğümüz blog arkadaşlarıyla,adsız yorumcularıyla  bugüne geldi. Belki bugünün hatırına ses verir sessiz okuyucular, adsızlar ben şuyum der kimbilir,tanış oluruz böylece.

Bu yedi yılda hep yanımda oldunuz,sevinçlerimde,hüzünlerimde...Blog benim hayatımda ki en değerli şeylerden biri...Siz benim okuduğum kitapların,izlediğim filmlerin,pişirdiğim yemeklerin,içtiğim çayların ,kahvelerin,baktığım manzaraların,yaptığım yolculukların ,yaşadığım bu hayatın bir numaralı tanığısınız.

Bugün tanışmamızın,yedinci yıl dönümü... Umarım daha uzun yıllar  sürer.Umarım onca sarı lalenin içindeki bu kırmızı LALE,uzun yıllar oradan keyifle size göz kırpmaya devam eder.



Hepinize bin teşekkür,iyiki varsınız.