Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

15 Eylül 2014 Pazartesi

Hafta sonundan kalanlar

Allah seni inandırsın canımın taaaa içi okuyucu,hafta sonu dışarı adım atmadım. Tüm teklifleri geri çevirdim. Hatta kocam,  Beykoz'a gidelim, deniz kıyısında oturmak istiyorum dedi de onu bile geri çevirdim. Gitmedin ne yaptın derseniz, sadece kitap okudum,film izledim. Hafta sonuna yetecek kadar yemek de yapmıştım, yani şöyle bir evi ufak toparlamaca sonra yat yuvarlan.

Hafta sonu kitabım; Gamsegamse'nin Alkım Kitapevine girince gördüğü ve aaa annem sever bunu dediği ''Bir İkea Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakirinin Olağanüstü Yolculuğu''...Eğlenceli bir kitaptı. Fakirimiz, bir Hint Fakiri olarak çıktığı maceradan bambaşka biri olarak çıktı. Seyehati boyunca kendi hayatını sorguladı, başkalarına yardım etmenin ne kadar keyifli bir şey olduğunu anladı.Ve hafta sonumda sabahları yeşil çaya, geceleri bir kadeh rose şaraba eşlik etti...


 

















Kızlar bu hafta bir tek cumartesi sabahı evde olabileceklerdi çünkü pazar günü Boğaziçi Üniv. de bir toplantıları vardı. O yüzden özel bişi yapayım dedim. Ne yapayım, yumurtalı ekmek mi kızartayım, sucuklu yumurta mı yapayım yoksa kaşarlı sucuklu kanepe mi yapayım derken, hepsini birleştirebileceğim bir tarif uyguladım.O an spontan gelişen bir tarif. Acaba patent falan mı alsam :))

(Yumurtalar çırpılır,içine istenilen baharat ilave edilir,incecik maydonoz dereotu doğranır karıştırılır. İki dilim ekmek arasına kaşar ve sucuk konulup bu karışıma batırılıp batırılıp tavada kızartılır. Afiyetle yenilir.)

Bu  hafta sonunun bir başka okuması da minicik bir edebiyat dergisiydi. Bakmayın minicikliğine içi dopdoluydu. Bu haftaki ana konuları Virginia Woolf'du... Onun dışında da çok keyifle okuduğum hikayeler vardı...Derginin adını söylemememişim, derginin adı; Meçhul...Ayda bir çıkıyor.



Ha bir de başlayan bir etkinlikten söz etmek isterim. Ben kişisel günlük tuttuğum için 30 gün sürecek bu etkinliğe yazımın tamamını ayıramasam da yazı içinde katılacağım. Siz de bloglarınızda,blogları olmayanlar da yazının altında yorum olarak yazabilirler.Bir kitap etkinliği ... 30 gün süreli. Her güne bir soru, ister kısa yazın, ister uzun anlatın, yeter ki katılın.(Leylak Dalı'ndan aynen kopyalanmıştır)

1. gün: Geçen sene okuduğun en iyi kitap
2. gün: Üç kere ya da daha çok okuduğun kitap
3. gün: En sevdiğin kitap serisi
4. gün: En sevdiğin serinin en sevdiğin kitabı
5. gün: Seni mutlu eden bir kitap
6. gün: Seni hüzünlendiren bir kitap
7. gün: Sana kahkaha attıran bir kitap
8. gün: En abartılmış bulduğun kitap ("Nesi bu kadar meşhur bu kitabın, anlamıyorum?" gibilerinden)
9. gün: Sevmem sanıp da sonunda sevdiğin bir kitap
10. gün: Sana evini, yuvanı hatırlatan bir kitap
11. gün: Nefret ettiğin bir kitap
12. gün: Hem sevip hem nefret ettiğin bir kitap
13. gün: En sevdiğin yazar
14. gün: Filmi çekilen ve mahvedilen bir kitap
15. gün: En sevdiğin erkek karakter
16. gün: En sevdiğin kadın karakter
17. gün: En sevdiğin kitaptan en sevdiğin alıntı
18. gün: Seni hayalkırıklığına uğratan bir kitap
19. gün: Filmi çekilmiş olan sevdiğin bir kitap
20. gün: En sevdiğin aşk romanı
21. gün: Okuduğunu hatırladığın ilk roman
22. gün: Seni ağlatan bir kitap
23. gün: Ne zamandır okumak isteyip de bir türlü okuyamadığın bir kitap
24. gün: "Keşke daha çok insan okusa" dediğin bir kitap
25. gün: Kendine en yakın bulduğun karakter
26. gün: Bir konu hakkındaki fikrini değiştirmiş olan kitap
27. gün: Bir kitapta okuduğun en "sağ gösterip sol vuran" gelişme ya da sürprizli son
28. gün: En sevdiğin kitap adı
29. gün: Herkesin nefret ettiği ama senin sevdiğin bir kitap
30. gün: Senin için tüm zamanların en favori kitabı

******************************
Başlayalım o zaman...
1-Benim geçen yıl okuduğum en iyi kitap ay yeminle unuttum ama  sanırım Dünya Ağrısı/ Ayfer Tunç idi...