Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

16 Şubat 2008 Cumartesi

PAZAR SİNEMASI



Nihayet beklediğimiz kar geldi.Çok güzel yağdı tüm gün. Perdelerimi açtım elime çayımı aldım. Hem kar yağışını izledim hem de bir film izledim. İlk kez bir animasyon filmini sevdim. Hatta izlerken animasyon olduğunu unuttum.
Evde kimsecikler yoktu, Gamze ille sinemaya gidelim dedi - yok dedim. Arkadaşlarıyla gitti. Çok duygusal bir filmmiş. Filmin adı - Not: seni seviyorum. İsmi bile çekiyor insanı . Ama benim filmim bu değil. Benim filmimin adı ''Ratatuille'' Çocukları olanlar mutlaka bu filmi bulup izlesinler , bu hafta sonu.
Remmy , tat ve koku alma duygusu çok gelişmiş bir fare. En büyük tutkusu aşcı olmak. Kolonisi çöpten beslenirken, o evlerden peynir falan çalıp pişiriyor, tatları birbirine karıştırıp yeni tatlar keşfediyor.
Ağız tadına son derece düşkün ve iyi yemekten çok iyi anlayan bu minik fare Remy'nin en büyük hayali aşçı olabilmektir. Bir gün bir kaza eseri, şehrin en iyi aşçısının hizmet verdiği ve en önde gelen müşterileri ünlü yemek eleştirmenleri olan çok ünlü bir lokantanın kanalizasyon çukuruna düşer.Şef Gusteau , herkesin yemek yapabileceğine inanmaktadır . Ama iki yıl önce aldığı kötü eleştiri yüzünden yıldızlarından birini kaybedince kederinden ölmüştür. Kader remmyi şef Gusteau'nun oğlu olan ama lokantada çöpcü çocuk olarak çalışan Linguini ile karşılaştırıyor. Filmde zaten burada başlıyor.Remy Linguini'nin şapkasına yerleşiyor ve ikisi muhteşem işler yaratıyorlar.
İYİ PAZARLAR