Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

29 Mart 2011 Salı

@Turkuazoo

Bu günün programı Lise arkadaşm Nermin ile idi. Nermin'i hatrladınız mı? Avrupa seyahatine çıkıp dönüşte bana takma kirpikler getiren Nermin:)) O yllar çok modayd yav gülmeyin:))
Nermin'e programı sen yap demiştim iyiki de demişim. Şahane bir program yapmştı.

Şimdi bi flashback yapalım sabaha dönelim. Her zaman pörtleyen ben gece alerji hapını yutunca zor kalktım. Yeşil çay ile kendime gelip saat dokuzda ev de çıktm. Programa gel arkadaş programa, sabahın köründe başladı. Üsküdardan Eminönü vapuruna bindim. Ben fırt diye Kabataş'a geçmeye alışık olduğumdan bu Eminönüne geçmek bana uzun gelir. Hemen kitabımı açtım- CAN KIRIKLARI-inene kadar 22 sayfa okumuşum. Bi de sardı kitap yolu farketmedim. Kitap hakkında uzun uzun konuşacağız bitince... İndiğimde Nermin beni arabada bekliyordu. Doğru Florya'ya gittik. Lise yıllarında okulu kırıp gezdiğimiz sahiller, Yenikapı, Samatya Kumkapı sahilllerinden geçerken bir taraftanda yaptığımız çılgınlıkları andık. Bir zamanlar bu sahillerde ki tüm öğrenci kahvelerinde şanımız yürüdü...Floryada ki Ziya Şark Sofrasındaymış kahvaltı programımız.
Şimdi oralarda yol boyu restoranlar, sosyal tesisler, parklar çarklar var yahey gidi biz oralardan denize girerdik. Dayım bana direksiyon çalıştırırdı boş alanda... Kahvaltımız süperdi, kuş sütü eksikti. Ben bi tek manzaralı bir yer seç , kapalı yer olmasın demiştim. Sohbet muhabbet denize karşı kahvaltımızı yaptık. Kahvelerimizi içtik. Nermin'in yaptığı programı takip etmeye başladık. Önve Ataköyde arabayı bıraktık metro ile Foruma geçtik. Turkuazoo ya gittik. Burayı kelimelerle anlatmak olanaksız. Dev akvaryumun içinde geziyorsunuz. Kafanızın üstünden köpek balıkları, balık sürüleri falan geçiyor.Görülecek yerler listenize koyun. Ulaşım çok kolay metro ile gelebilirsiniz.Yalnız giriş ücreti 30 lira...Çoluk tombak gidip de bi dünya para erince kulaklarımı çınlatmayın diye önceden söyleyeyim. Bir bir gidin :)))ben çocuk gibi köpek balığı kovaladım durdum. O da çok gıcık ağzını açıp açıp üstüme yürüdü. Neyseki aramızda cam vardı.resimler iyi sonuç ermedi ama fikir olsun açısından ekledim...

Turkuazodan çıktığımızda başımız döndü sanki. Forumdaki bir Cafeteryaya yıkıldık. Aaa biz geze geze cıkmışız dedik. Pizza sipariş ettik. Yedik içtik , garson çay içermisiniz derken yok yok çayımızı başka yerdec içeriz dedik:)). Metro ile geri döndük . Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezinin bahçesinde içtik çaylarımızı . Baktık akşam oldu. Trafiğe kalmayalım diye yola çıkıp sahil yolundan -bak şurayı hatırladın mı? kız bizim kahve Kervan neredeydi?, ben bu Ahırkapı Fenerini çok severim diye diye Eminönüne geldik. Ben kitabımı okuya okuya, karşımdaki kaherengili güzel e şık kadın- ama harbi öyleydi, bacak bacak sütüne attı, müzik dinlemek için kulaklığını taktı, gofret paketini yanına koydu, yuarlak şişle ördüğü mor renkli örgüsünü öre öre ben kitabımı okuya okuya Üsküdar'a geldik.

Ev gibisi yok...