Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

16 Haziran 2010 Çarşamba

Çarşamba

Her zamanki gibi erken kalkmadım, kalkamadım... hala da uykum var... o zaman niye yatmadım dimi... bilmem...öle işte...sanırım sıcak bir gün olacak... henüz klimalı tarafa taşınmadım... geceleri uyuyabiliyorum... ama bizi çetin bir yaz bekliyormuş... yaz gelse yaz gelse diyenler düşünsün... hiç demedim valla... bana lazım olan iki hafta:)))... tatilimi yapar , denizime girerim tamam.

Dün bütün gün evdeydim. Akşam Zuz'la Natilius da buluşacaktık sonra rotayı Capitol'e çevirdik. Çünkü Capitolün yıldızı parladı heheh yani daha çok mağaza var... Bana doğum günü hediyesi seçmeye gittik... Ayakkabıdan yana kullandım tercihimi ve Capitol'de ne kadar ayakkabı mağazası varsa girdik çıktık , ne kadar ayakkabı varsa giydim çıkardım... iki ay önceki ayağımın çukura girme hadisesini hatırlıyormusunuz bilmem işte o gün bu gün ayağım problemli, hala ağrıyor diğerini de zaten bişzzat kendim Beyoğlunda yürürkene kırmıştım:))) işte iki ayağımı da haklamış biri olarak, dün akşam ayakkabı seçerken zorlandım... neyse sonuçda Zuz'un arkadaşı Kenan bana- bak Abla bu nasıl dedi ve ayakkabı ayağıma cuk oturdu, bileğimi kavradı, ağrıyan yerimi sardı ... ben de hah bu oldu dedim ve onlar da derin nefes aldı... Kenan ve Zuz benim seçememe durumumdan dolayı spora gidemediler ben de üstüne üstlük onları orada bırakıp koşa koşa eve izleyeceğim filme yetiştim :))

Aslında bu gün okey grubumla buluşacaktım ama okeycilerden birinin eşi ameliyat olunca iptal oldu...

Kızlar tatile girmeden evdeki yazlık işler bitsin istiyorum ama bitsin demekle olmuyor icraat gerekli dimi... hani nerde o icraat.

bi de şu an şunu dinliyorum. Nasıl da iyi geliyor ruha... sanki yaraları iyileştirir gibi