Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

28 Ekim 2010 Perşembe

Bu sabah izlenmedikfilmkalmasın etkinliği yok... Çünkü Cancan geliyor... O gelene kadar tavuklu çorbası pişmeli, salonun ortasındaki koca heyüla gibi sehpa kenara çekilmeli ki istediği gibi koşturabilsin. Oyun hamurları, boya kalemler defterler ortaya çıkarılmalı, mama sandalyesi kurulmalı...okunacak kitaplar hazırlanmalı.Sonra geriye öpüşüp koklaşmak kalıyo. Dün akşam telefonda ciciannemmm , canımmm, gelicemmm, kucanaaa deyişi vardı görmeli duymalıydınız.

Asıl önemli mevzu, bu gün Kızlar yarım gün çalışıyor. Onlar gelince çok azıyorlar...Özellikle de Gamsegamse ile.

Dün yağmur dolayısıyla bi program yağamadım ama bu akşam müthiş bir programım var
.
Çarşamba akşamları hiç tv izlemiyorum. Sadece okuyorum. Dün gece Firmin neredeyse bitiyordu ama resepsiyondan gelen Kızlarla sohbet etmek için bıraktım.Kitap okumayı seven herkesin Firmin'i seveceğini düşünüyorum. Firmin önce kenarından tadına balıyor kitabın sonra okuyor. Tadı güzelse okuması da güzeldir diyor çünkü:)Firmin için tanıtım yazısı gördüm kitaphaber.net de ancak böyle ifade edilebilirdi:)
Anne sütü emmedi.
Aşkı kabul görmedi.
GERÇEK İNSAN SEVGİSİNİ VE EDEBİYAT AŞKINI BULACAĞINIZ TEK KİTAP.
O bir hümanist!
O bir entel!
O bir filozof!
O bir serseri!
O bir mucize!!


Şimdi kahvaltı hazırlamalıyım ...


günün şarkısı kuzenden geldi haydi hareketlenelim:)