Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Eylül 2011 Pazar

biz gezerken, hep kendi şarkılarını söyledi İstanbul

Bir şehri neden seversiniz... Tarihi için mi?, çok güzel bir coğrafyaya ait olduğu için mi?alışkanlıktan mı?,sırf doğduğunuz için mi?, memleketiniz diye mi?...Bunların hepsi olabilir tabi ama ben bir kez daha anladım ki, İstanbul'u sevme nedenlerim arasında saydığım herşey var ama en önemlisi ben bu şehrin her köşesine , her taşına bir anı saklamışım,her rastladığımda çıkarıyorum onları gün yüzüne, biraz bakıp, tekrar yerine koyuyorumçünkü İstanbul bizden çok daha vefalı anılara...Şimdi Leylak Dalı ile ile geçirdiğimiz bu bir hafta sonunda yine, yeniden , en baştan yazdım bu şehire kendi tarihimi....Daha da vaz geçilmezim oldu...

Leylak Dalıcım'ın İstanbul seyir defterini dün gece Beyoğlunda noktaladık...Ataletim canım benim baş kişiydi bu kez... Leylak , gelmeden çok önce planlandı ve tıkır tıkır işledi... Biz Atalet ile çocukluğumuzun kitapçılarını, tiyatro salonlarını aradık... Leylakcım ile yeni dükkanlar keşfettik... Cihangir'de artizler kahvesinde sabah kahvemizi içtik,Tramvayda turistler tarafından ezilme tehlikesi geçirdik. Ama onlar biletleri geçersiz olduğu için , bir taraftan binip , diğer taraftan inince gülmekten öldük...Leylak Dalıcım tramvayda...



Fıccın'da öğle yemeğimizi yedik... Müzik yapmaların yasaklanan sokak çalgıcılarına destek verdik...

Balıkçılar çarşısında Üç Horon Kilisesine giderken, yapışkan garsonlarla mücadele ederken oraya gideceğimizi unuttuk... Sahaflar Fuarını gezeken üçümüzde bizi kendine çeken kitapları bulduk...
Pera Otelinin terasında soluklandık...
İstiklal caddesi üzerinde ki bir binanın üstündeki işlemeleri bile yarım saat inceleyip, detayların güzelliğine hayran hayran bakakaldık.

Tunel Pasajında bira patates eşliğinde güzel bir akşam ve sohbeti paylaştık...Biz üç kadın, anılar deştik, anılar topladık onları da torbalarımıza attık... Tüm güzel şeyler gibi bu da bitti... Ama tüm bitişler daha da güzellerinin başlangıcı olsun...Leylak tez zamanda yeniden gelsin...İstanbul şarkılarını söylemeye, şiirlerini yazmaya, resimlere konu, ressamlara ilham olmaya devam etsin...