Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

1 Ocak 2009 Perşembe

yeni yıl yeni yıl

Biraz önce ataleti okudum. , Geri dönüp daha önce yazdıklarınıza bakarmısınız hiç demiş. Zaman zaman bakarım aslında, aklıma gelmişken bakayım eskiden ne yazmışım, yılın ilk gününde. Tuhaftır ben hiç yeni yıl yazsı yazmamışım, yılbaşı gecesinden öyle yazı içinde falan bahsetmişim. Geçen yılın ilk yazısı da blog buluşmasıymış. Beyoğlu Çiçek Pasajındaki Boncukda dağıtmış bağıra bağıra Mihriban söylemişiz. yılbaşı gecesinden de şöyle bahsetmişim

Yeni yılı evde karşıladık . Çağıran arkadaşlara yemekten sonra uğrarız dedik ama ona bile üşendik. Nazlı zaten arkadaşlarıyla idi. Bu tür geceleri evde geçirmeyi seviyorum. Var öyle bir anımız karı koca. Bi kez taaa Antalyalara gittik. Yılbaşı gecesi klüpte millet eğleniyor. Bizim canımız bir sıkıldı. Onikiye kadar zor dayandık. Bizimkiler toplanmışlardır, ne yapıyorlardır falan vaziyetleri. Az kala kocam başlayacaktı anamın gözlemeleri falan demeye ki kalktık. Garsonlar falan peşimize üşüştü bir şey mi oldu, memnun mu kalmadınız diye. Evimizi özledik dedik. Öle işte

Tarih tekerrürden ibaret demek ki, bu yılda aynen en son yine blog çetesi toplanmış. Biz yine yeni yılı evde , Nazlı arkadaşlarıyla kutladı. Çağrılı olduğumuz hiç bir yere gitmedik. Ağacımızın ışıklarını yaktık. Masamızı kurduk, yedik içtik. Ben saat oniki olduğunda kırmızı eşofmanlarımı giymiştim bile. 28 Aralık evlilik yıldönümümüz olması, iki gün önce bir kutlama yapmış olmamız nedeniyle yılbaşı biraz sönük geçer bizde. Neyse işte bir yılı daha devirdik. Eski yıla geçmiş olsun. Kötüler onda kalsın, güzellikler aynen devam etsin. Bu yazı da burada bitsin. Şimdi karı koca bir film izleyeceğiz...