Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

21 Eylül 2008 Pazar

DAVET DAVET ÜSTÜNE

Dünkü yazımın sonucundan hareketle benden bu gün Beyoğlu yazısı bekleyenler i yanıltacağım. Çünkü kıramayacağımız bir iftar daveti nedeniyle yalan oldu)),

Sabah kalkışımda bir meymenet yoktu benim, üstümde bi ağırlık bi miskinlik . Kendini o kanepeden bu kanepeye atmalar. Üst üste saçma salak filmler izleyip , daha Beyoğlu moduna girememeler derken kocam aradı. - Lale , Fatih aradı , yemeğe bekliyorlar bizi dedi. Ben tekrar geri Fatihi arayıp ya zahmet etmeyin ayakları falan yaparken , - olmaz dedi, Meral , bayramda da burada olamayacağız, görüşemeyeceğiz, ille gelsinler dedi dedi . İkisi de bizim için çok özel insanlardır. Kocamın yeğeni olur Fatih. Hemen hemen aynı yıllara gelen evliklerimiz nedeniyle çocuklarımız arasındaki yaş farkı da bir ya da ikidir. Yani yemek davetine gittik. Ayıptır sölemesi Meral döktürmüştü tabi. Yemekten sonra onlar dayı yeğen hemen maçın karşısına kuruldular. Biz de çaylarımız , tatlılarımız eşliğin de okey masası kurduk yine. Ama bizim kızlar Cansu ve Gamze gıcır gıcır etti, üf sıkıldık bi de 30 dan mı düşürdünüz falan derken hadi dedik yarım bırakıp sohbet ettik tv izledik.

Gece gelirken de o saatte bile FB maçı nedeniyle trafik vardı. Gelince biraz İKEA nın her kapı önüne bıraktığı katalogu inceledim. Bir kaç dolap içi düzenleyici işaretledim.

Kitap mitap okumak hak getire gördüğünüz gibi , ama izlediğim bir filmden söz etmek istiyodum. Ama filmin ismini hatırlayamadım iyi mi??.Googleye mektup bile yazdım billa, misss.... devrimi diye ama bulamadım, hatırlarsam yazarım. Kominist rejimi benimseyen bir ABD li ailenin kendi istekleriyle Doğu Almanya ya yerleşmelerini ve sonra da ordan kaçmaya çalışma çabalarının anlatıldığı bir film di.

Bir de aklıma gelmişken gazete okuyormusunuz, RTE dedi ya gazete okumayın gerek yok, boşa israf, ben size anlatırım olanları her akşam.

Yarın akşam da Zuz da yemekteyiz, Kuzen Oya ve kocası Kadir ile birlikte. Yani yarın akşam da yemek pişirme işi yok, akşama kadar yayılayım yine , Zuz her işi bitirsin yemekleri falan yapsın öle giderim:)) Nazlı nasılsa dün akşamdan beri O'nda. Hem Ona bu gün Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesini de aldım, bayram tatilinde okusun diye. Bayram da yolcu , bu kez Olimposa. Biz buradayız, bayram ertesi Gamsegamsenin kayıt işleri var. Artık balayı dönemimiz bitti onunla , artık herkes kendi yoluna.

Şu anda saat gecenin 01:33 ü, yatma zamanıdır diyorum , iyi geceler diyorum ve de iyi pazarlar diyorum...