Sabah gökgürültüleri, şimşek çakmaları eşliğinde film izledim. Aldım bir demlik çayı yanıma, kendime ait odama geçtim, yağmur camlardam süzüm süzüm süzüle dursun ben filmimi izledim.
Zelary son derece başarılı bir Çek yapımı bir dram filmi...Kveta Legátová’nın Jozova Hanula adlı romanından uyarlanmış.2004 yılında yabancı film dalında Oscar adayı olmuş.Çek topraklarının Nazi işgali olduğu yıllarda tıp öğrenimini yarıda bırakarak hastanede hemşire olarak çalışmaya başlayan Eliska ile köylü Joza'nın hikayesi... Eliska doktorların katıldığı bir direniş örgütündedir. Gestapo örgütü ortaya çıkarınca sevgilisi bir gecede ülkeyi terkeder. Arkadaşları ücra bir dağ evinde emniyettte olacağını düşünerek, köylü Joza ile birlikte onu Zelary'e 150 yıllık dağ köyüne gönderirler. Burada şehirli Eliska'nın köylü Hana'ya dönüşümü e köy sosyal yaşamına ayak uydurma dönemi çok başarılı verilmiş.Zelary'de zaman 150 yıl önce durmuştur. Elektrik bile yok. Aydınlanma gaz lambasıyla yapılıyor. Ağaçları, dağları, çiçekleri ile masalsı bir köy Zelary...Bir de küçük kız var ki Helenka, bu filmin kaçırılmaması konusunda başlıca unsur diyebilirim. Bu filmi izlemezseniz küserim kategorisine koydum. Dikkat ederseniz çoktandır bu kategoriye koyabileceğim bir film çıkmamıştı karşıma.
Cumartesi genel temizlik yapmıştım, dün evden çıkmadan önce yemek işini de halletmiştim, o yüzden bugün şöyle bir toparlanmaca dışında hiçbir şey yapmadım. Filmimi izledikten sonra kitabımı okudum. Çaydır , kahvedir derken akşam olmuş. Gamse aradı- Anne kuafördeyim, gel bana arkadaşlık et dedi. Aldım kitabımı gittim...Bana alışıklar, hemen bir fincan çayımı önüme koydular, kitabımı okudum-Uzaktaki Küçük Güneş Kuşları-arada Gamse ile arada Ordulu kuaför ile gevezelik ettik. Çıkışta markete uğradık, saat sekiz olmuş haberimiz yok. Sonrası akşam yemeği, Survivor izlemece falan filan. Şimdi yazımı bitirince biraz da kitabımı okurum.
düzenleme:
Bu yazı yazıldıktan sonra, 1Q84 okudum 40-50 sayfa falan okudum uykum geldi , yatağa zor koştum ama 05.00 de zıp diye uyandım. Biraz debelendim tekrar uyumak için ama baktım faydasız. Salona gelip, tv izledim biraz. Çağla Şikel, Ögür Çevik,Zeki Alasya ve Melek Baykal'ın oynadığı Romantika adlı müzikali izledim. Sonra blogun yan tarafındaki okuduklarım bölümünü değiştirdim. Şimdi okuduklarım ve sıra bekleyenler olarak. Ben bunlarla uğraşırken baktım Gamse kalktı, meğer okula gitme saati gelmiş.Bense uykum gelse de bir iki saat daha uyusam derdindeyim:)
Bu kitabın adına da bayılıyorum, ne kadar güzel, şiir dizesi gibi
YanıtlaSil1Q84 hakkındaki fikirlerini merak ediyorum Lale'cim ...
YanıtlaSilçocukken öğle uykusundan nefret ederdim
YanıtlaSilama şimdi uyusam keşke diyorum ben de
ama erken kalkan yol alır sözü ne kadar doğru senin her gün erkenden kalkıp bir dürü iş yapman buna en güzel örnek
öptümm
Lale hn merhaba,
YanıtlaSilŞimdiye kadar yazılarınıza hiç yorum yapmamıştım. O kadar samimi bir anlatımınız var ki sanki bir arkadaşımla konuşur gibi okuyorum sizi.
Merak ettiğim bir konuyu sormadan edemeyeceğim. Sizin kitap ve film tavsiyelerinizden çok yararlanıyorum doğrusu. Genelde çok gözönünde olmayan farklı ama dolu filmler öneriyorsunuz. Ben de bunları bulmakta güçlük çekiyorum zaman zaman :-) Siz bu filmleri nasıl seçiyorsunuz merak ettim doğrusu.
Sevgiler.
Zeynepp
ablacım rica etsem kendini birazcık dondurur musun?yetişemiyorum ben,yetişemiyorummmmmm ne kitaplara,ne filmlere.sonra aklım kalıyor,olmaz ki ama :))
YanıtlaSilSevgili Zeynepp
YanıtlaSilSorduğun soru o kadar sıkça karşılaştığım bir soru ki.. Hatta iki üç yaı önce yine Tebenneum ailesi adlı filmi yazarken az buçuk yazmışım seçim şeklimi.
Öncelikle Avrupa sinemasını çok seviyorum. Seçim yaparken öncelik hakkını Avrupa sinemasına veriyorum. Bir de kıyıda köşede kalmış şeyleri çekip çıkartmak gibi bir becerim var galiba, alış verişte bile böyle olur bu. Mesela fal bakılırken bir kağıt seç denir ya, gider destenin en altındakini alırım, ya da piyango çekilişlerinde falan:))
Afişte çok şey anlatır bana. Bir de kitaplardan uyarlanan filmler çokça ilgimi çeker. Zaten dikkat ederseniz çoğu filmlerim böyledir.
Film bulma meselesine gelince, benim bu tutkumu bilen herkes bana sponsordur neredeyse. Mahallemizin internet cafecisine varana kadar. Bir de Kadıköyde bir adresim var. Eğer İstanbulda oturuyorsanız size tarif ederim.Yok yoktur orada.Bir de üye olduğum bir site var, bana mail ile film gönderiyor.
Umarım sorunuzu cevaplayabilmişimdir.
Segilerimle
erken kalkmayı ben de seviyorum temiz havayı içime cekerek yürüyüş yapmayı akşam olunca da erkenden bayılıp gidiyorum:))
YanıtlaSilkoca kitap başucumda duruyor ama önce eşim okuyakmış, sıramı bekliyorum:))
YanıtlaSilayy, ben Doğan Kitapı bile taciz ettim de hadi artık basmıyormusunuz diye de hele evde asla sabredemezdim.
YanıtlaSilFilm izlemek istediğimde "ne" yok artık, seni ziyaret etmek yetiyor.
YanıtlaSilBu filmde çok güzel dediğine göre:)teşekkürler.
Lale Hanım Merhaba.Sabahları işe gelir gelmez ilk işlerimden biridir sizin bloğunuzu açıp Lale abla ne yapmış bugün ne filmler ne kitaplar tavsiye etmiş diye bakmak.Siz çok yaşayın.Zelary den de böylelikle haberim oldu.Çok etkilendim filmi izlerken.Keşke hep böyle filmler çekilse.Dünya böyle insanların yaşadığı bir yer olsa.Çok duygulandım.Sonunda da çok ağladım.Çok teşekkür ederim tavsiyeleriniz için.Sevgiler..
YanıtlaSilSevgili Ebru
YanıtlaSilÖncelikle teşekkür ediyorum, bu geri dönüşün için...Beni okuyan blog arkadaşlarımın neler düşündüğünü biliyorum ama senin gibi dışardan okuyanların ne düşündüğünü,kimlerin okuduğunu çok merak ediyorum.
Blog sayfasının yan tarafındaki blogda ara kutusuna film ya da kitap yazarsan geriye dönük film ve kitap yazılarına ulaşabilirsin.
Sevgilerimle
:)Takipteyim her daim.Mesela şimdi de A Royal Affair'i izliyorum ve Mads Mikkelsen'e hayran olmakla meşgulüm :)Yine yeni yeniden sevgiler.Kendinize iyi bakın..
YanıtlaSil