Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

7 Ağustos 2017 Pazartesi

Yunan Adaları Turu-Mikonos

Rodos'dan ayrıldığımız gece gösteri salonundaki dansları biraz izledikten sonra odalarımıza dağıldık. Rodos'da farkına varmadan çok yorulmuşuz ve ertesi gün  bizi uzun bir Mikonos gecesi bekliyordu.Ben öyle bir yorulmuşum ki, yatağın önünde bir şeyler yapan kocamın çekilmesini zor bekleyip kendimi yatağa dar attım ve anında sızmışım.Gece denizde fırtına çıkmış, gemi beşik gibi sallanmaya başlamış bu bana daha bi ninni gibi gelmiş. Kocam üç kez uyandırdı beni, çok fırtına var diye. Boş ver ya uyuyalım, nasılsa beraberiz dedim. O da ne kadar bencil kadınsın, çocuklarını düşünmüyor musun dedi. O zaman kalktım biraz oturdum, sonra yine uyudum.Ne de olsa, ceviz kabuğu gibi sandallarla Karadeniz'in deli dalgalarında hamsiye çıkan memleketlilerimle aynı çeşmeden su içmişizdir:)

Mikonos için kara turu  değil ring seferi almıştık. Yaptığımız plana göre ring ile gider gelir yemeklerimizi gemide yer,  gece tekrar çıkar acıkınca da  kafamıza uyan bir tavernaya gireriz demiştik. Çünkü;önemli olan Mikonos'un gecesiydi ve gemi sabah beşe kadar limanda kalacaktı. Rehberler tur satmak için çok çalıştılar neme lazım:) Yok şezlongları 500 dolar olan, Angelina Jolie'nin falan güneşlendiği plajlarmış bak bak:))). Yesinler sizi, ayol şezlonga 500 dolar vermek onların sorunu, sonuçta aynı denize girip, aynı denizden çıkan balığı, ahtapotu falan yiyeceğiz:)

.Sabah yedi gibi kamaramızın penceresinden bakarken Mikonos göründü. O sırada anons yapıldı, Mikonos'a biz bir saat erken geldik ama limanda çok gemi var limana giriş izni bekliyoruz. E niye koştur koştur geldin o zaman...  Sonra tekrar bir anons  fırtına yüzünden limana giremiyoruz. Sonra yine bir anons, römork geliyor bizi limana sokacak...Sonra yine bir anons, römorkun halatı koptu... Sonra yine bir anons tender botlarla limana çıkacağız... Sonra yine bir anons tender botlarla çıkmak da çok tehlikeli limana yanaşmaya deneyeceğiz. Biz bu arada yemek yiyoruz, içki alıp  gösteri izlemeye gidiyoruz, okey salonuna gidip okey oynadık. Derken, Cem ve Cansu gelip, gelin gelin olay var herkes salonda demese biz Mikonos'u unuttuk.Gittik ki bütün yolcular salonda toplanmış, iki adam ortaya çıkmış. Biz Mikonos diye geldik, saatlerimiz gemide geçti...Şimdi topluca Mikonos'a çıkmayalım, gemiden inmeyelim protesto edelim.Ama botlara binilirken bir baktık bunlar en janti kıyafetleri giymiş en öndeler:)
Mikonos;Dünyanın en güzel adası seçilmiş, daracık sokakları, beyaz evleri, evlerin balkonlarından sarkan begonvilleri, sabahlara kadar süren beach partileriyle ünlü  bir eğlence adası...O bal dök yala kıvamında tertemiz sokakları bir sanat galerisi görünümünde... Zaten onlarca sanat galerisi var.

Burada gördüğünüz Lale , karaya basmış olmanın sevinciyle, yaz ortasında üşümenin keyfi arasında kalmış olan Lale:)
Mikonos'un sokakları büyüledi bizi...







 Her oturma ihtiyacı hissettiğinde hemen oturabiliyorsun, üstelik de minderli:)



en fazla 10-15 kişinin dua edebileceği böyle minik minik şapeller var.





 Bazı sokaklar sanat galerisi gibi, renkli ve ışıltılı bazı sokaklarda ise eğlence dışarı taşıyor.Yukarıdaki fotodoki küçük boydaki şişman kadın biblosunu son anda almaktan vaz geçtik. Bilemedim alsa mıydık? Ama kırılma riskini göze alamadım.

Mikonos'un simgesi pelikan, Allah'tan Fatih foto işini akıl etmiş.


Mikonos deyince ille de değirmenler. Bu fotoyu çekerken, rüzgar beni kısa yoldan geminin bacasından içeri atabilirdi:)
E Mikonosa gelip de bi taverna yapmadan olmazdı.Burada ki Yunan usulü midyeyi sevmedik. Jumbo karides fena değildi.Ama biranın buzlu bardakta gelmesi süperdi.




 Fotolarda görüldüğü üzre Cem Sultan bizimle değil...Yani buraya kadar gelsin de bir beach partiye katılmadan dönse miydi:))))

Mikonos bu kadar , gece üç gibi kalkan tender botla gemiye döndük.Bir çay saati yapıp odalarımıza geçtik.

Mikonos, çok bize hitap eden bir ada değil. Ama ille de görüşelim bir kez daha derse görüşürüz. Bir çay içer, elektrik aldık mı diye bakarız:)

Gece boyunca fırtına devam etti. Sabah hala sallıyordu.
Yarın Santorini'de  buluşuruz.














2 yorum:

  1. ayyy kankim çok güldüm
    "hadi uyuyalım" "ne bencil kadınsın çocukları düşünmüyorsun "lafına
    bu adamlar niye böyle şekerim
    en doğrusunu yapmışsın
    fırtına olur sallanır deniz uykunu mu böleceksin onun için
    biz karadeniz kadını hep mi aynı düşünürüz acaba :)))

    YanıtlaSil
  2. ben fırtınadan korkarım demiştim, Karadenizli de değilim:) oturmak için minderli banklar çok güzel çözümmüş

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))