Sabah biz kahvaltımızı yaparken Santorini göründü ve deniz artık sakinleşmişti.
Santorini, volkanik bir ada. Rehberimiz, dakikada bir altımızda aktif bir volkan var dedi, durdu. Yani patlamak için bizi beklediyse , yapacak bir şey yok dedik.
Rodos'ta gezilecek her yer merkezde o yüzden tur almayın, Mikonos'ta tur almayın ama mutlaka ring seferi alın demiştim,ama Santoroni'de mutlaka ama mutlaka tur almalısınız.Denizsiz turlar 45 euro,içinde Perissa Plajı olan tur 60 euro... Burada 15 euronun hesabına girmeyin oraya kadar gitmişken bi suya girin serinleyin bence:)
Santorini'ye tender botlarla çıkılıyor. Bot dediğime bakmayın 150 kişi alıyor.
Evet, bizim ekip bot sırasında:)
Santorini'ye üç şekilde ulaşılıyor. Ya teleferikle çıkacaksınız, ya 600 merdiveni katırla ya da yürüyerek çıkacaksınız ya da botdan indikten sonra otobüse binip çıkacaksınız. Teleferik de korkunç bir sıra var. Katır zaten tercih etmeyiz. Bizim turumuz otobüsle çıkarıyordu zaten. Gemiden her biri 48 er kişilik beş grup oluşturuldu. Biz 1 numaralı gruptuk. E, bir numaralı grup olunca rehberimiz de, rehberler ağası Cemal Ağa idi:) Eli cebinde, ağzından düşmeyen sigarası ile otobüste yol boyunca Google'ye açıp okuyabileceğimiz şeyleri anlattı. Dakikada bir altımız volkan patlarız. Ulan keşke patlasak dedim :) Neyse hakkını yemeyeyim kruvasan ile anlattığı hikaye ilginçti.Viyana Kuşatması hezimetle sonuçlanınca onun anısına bizim bayraktaki hilali sembolize eden kruvasan yapılmış. Hayatta yemezmiş o yüzden:) Santorini, İmparatorluğa katılan son Yunan Adası olduğu için ''son torun'' denilmiş. Sonra Santorini olmuş. Valla duymamıştım bunu da Cemal Ağamız anlattı:)
Bizim ilk durağımız, Siyah İnci diye anılan, siyah volkanik taşlardan ve kumdan oluşan kumsalı ile ünlü Perissa Plajı idi. Burada iki buçuk saat kadar kaldık, yüzdük, güneşlendik.
Sonra tekrar otobüslerimize binip, Oia Köyü'ne gittik. Köye vardığımızda indik, Cemal Ağanın başına toplaştık. O da şurada şu yenir,burada bu içilir buluşma yerimiz şurası diye tüttüre tüttüre anlattı. Benim derdimse bir an önce onu başımızdan savmak.:))
Oia Köyü'ne gittiğimde hissettiğim duygu, Kapodokya'ya ilk kez gittiğimde hissettiğim duyguydu.
Dünyanın en romantik köyü seçilmiş bu köy. Görsel anlamda muhteşem diyebilirim.
Gidip de şurada fotoğraf çektirmezseniz hem gitmiş sayılmazsınız hem de kadı günah yazar:)
Şu kırmızılı adamdan kurtulamadım her fotoğrafımda var:)
Bu fotoğrafı koyduktan sonra farkettim, aşağıda, aranıp durduğum kocam varmış meğer:)
Ben yine almış başımı gitmişim, kendi kendime selfie yapmaya çalışırken bir Japon kadın, çekmeyi teklif etti.Sonra bari kocamı bulayım dedim, bakınırken bakınırken baktım tee aşağılara inmiş fotoğraf çekiyor.
Ve onlarla uzaya bile gidebileceğimize emin olduğumuz Öztürk Ailesi. Bu arada kocam, Fatih'in dayısı olur...
Denize girdik, gezdik falan derken acıktık tabi. Yemek yiyeceğimiz yeri kararlaştırmıştık önceden.Favalı ahtapotu ile ünlü Blue Sky da buluşalım diye Whatsappdan mesaj attım ve beş dakikaya kalmadan orada toplandık ve tüm gezimiz boyunca yediğimiz en lezzetli en keyifli yemeği yedik.Domates köftesi, favalı ahtapot, ıspanaklı börek ve kalamar ve Greek salata... Hepsi birbirinden güzeldi. Yemekten önce gelen zeytinyağlı zeytin ezmesinden anlamıştım zaten.
Yazının sonunda Santorini usulü domates köftesi tarifi vericem hiç merak etmeyin.
favalı ahtapot.
Ben biraz acele edelim dediğimde Fatih acele etmeyin Cemal Ağamız da burada yemek yiyor dedi:))
Otobüslere bindik, Fira Köyü'nün içinden geçerek tender botlara bineceğimiz limana geldik ve gemimize döndük.
Gün batımını gemiden izledik...
Akşam gemide, Türk Müziği gecesi vardı, çok eğlenceli geçti. Sonra odalara dönüp, hazırladığımız bavulları kapılarımızın önüne koyduk ve yattık. Sonra tarr tarrr bi ses, baktım ki Çeşme Limanı'na giriyoruz:)
Hep hayalini kurduğumuz gezi hayal ettiğimiz kadar güzel geçti...
Yazımı bitirirken, tatillerini bizimle geçirip gezinin tüm teknik yükünü çeken, yaşıtlarıymışız gibi bize uyum gösteren Cansu ve Cem'e... Evin tüm sorumluluğunu üstlerine alıp, dedeleri ile yakından ilgilenip gözüm arkada kalmadan gezi yapmama neden olan Nazlı ve Gamze^ye ve gezi boyunca ki çok keyifli arkadaşlıkları için Fatih ve Meral'e çok teşekkür ederiz....
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::.
Santorini usulü domates köftesi
yarım kg çeri yada salça yaptığımız sivri domateslerden
1 su bardağı un
iki dal ince kıyılmış taze nane
2 dal ince kıyılmış fesleğen
1 çay kaşığı kekik
tuz, karabiber, bir çay kaşığı karbonat
domatesleri küçük küçük doğrayın ve bir süzgece koyup bir kaç saat bekletin ki suları süzülsün.
suları süzülen domatesi diğer malzeme ile karıştırın. Kabak mücveri kıvamında bir koyuluğu olsun. Gerekirse un ekleyebilirsiniz. Kaşık kaşık yağda kızartın.
Ne hoş bir gezi olmuş Lalecim. Hele senin kaleminden daha bir sıcak daha bir güzel...
YanıtlaSilAa ne çabuk bitti.. :))
YanıtlaSilGezimiz ve tatiliniz içinize sinsin.
Bol bol takip etmiştim diğer medyada gezinizi
Dilerim yine rotası farklı bir gezi nasip olur.
Sondan başladım yazılarını okumaya Lale Abla. ne güzel fotoğraflar çekmişsin.Ben de gitmek istiyorum o köye...
YanıtlaSilTöbe estağfurullah dr bey,benim sayfama düşecek kadar azaldı mı işler��
YanıtlaSilGüzel bir gezi olmuş çok ta güzel anlatmissiniz, bizde gitmek istiyoruz kısmet, sevgiler
YanıtlaSilBerrin
Ben de bir gezicem bu adaları , pir gezicem. :)
YanıtlaSilEn çok görmeyi beklediğim görüntülerin önünde fotoğraflarınız, en çok yemeği sevdiğim tabakların arkasında fotoğraflar. :)))
Domates köftesinin fotoğrafını bulamadım, ama şu an kokusu burnuma geldi.
Tango Kursu-Türkiye’nin En İyi Tango Dans Kursu Dans Akademi
YanıtlaSilhttp://www.danskursu.com.tr/dans-egitimleri/tango-dans-kursu/
#tangokursu #tangokursları #tango #tangodansı
Ne olur ne olmaz; ben yine de buraya bi "çoook özledik ayoleee, niden yazmıyorsunnnn?" notu koyup gideyim... Belli mi olur, bakarsın....
YanıtlaSil;-))özledim ayol...
Lale hanım iyimisiniz nerelerdesiniz kayboldunuz merak içindeyim lütfen bir ses verin
YanıtlaSilNadide Hanım ne olur kusuruma bakmayın ben size cevap vermemişim.Öncelikle ilginiz ićin çok tesekkur ediyorum.
Silİyiyim çok şükür.Ara sıra falso veriyoruz tabi neticede hayat işte...Ama çok şükür bugünlere...Sevgilerimle.