İstanbul pazartesinden beri soğuk ve yağışlı...Bu bana evde dinlenme için bir fırsat yarattı. Üç gündür evde filmli,çaylı kahveli tek kişilk partiler yapmaktayım:))Sabah kalkınca şöyle bir toparlanıyorum, akşam yemeğini yarlıyorum sonra yatmaca yuvarlanmaca...Bünyemin buna ne ihtiyacı varmış bilemezssiniz:)) Bugün bir 15-20 dk. çıktım. Gelirken simit fırınına uğradım,simit aldım ve kendime bir demlik çay ve tulum peynirli, simitli ziayfet çektim,film izledim.İki gün üst üste çok güzel filmler izledim. iki filmi de izlenesi filmler kategorisine koydum. Hatta kaçırılmaması gereken filmler kategorisi bile olabilir.
İlki Kayıp Çocukluk...2011 yapımı bir Arjantin Dram filmi...Fidel Castro Küba'sıyla uyum içinde bir komünist yönetim kurmak isteyen gerilla hareketinin bir çocuğun bakış açısından aktarılışı...Çocuğa kimlik değişiminin gerekliliğinin CHE üzerinden çizgilerle bir anlatış sahnesi var, sırf bu sahne için bile mutlaka izlemelisiniz bu çeşitli festivallerde ödül almış filmi.
İkinci film;Bugün izlediğim, ne yapın edin izleyin diyebileceğim bir film.Adı;''Peki şimdi Nereye'' ...oldukça yüksek bir puana sahip,bol ödüllü bir film. İzlerken hem çok düşündüm, hem çok keyif aldım ve bu dünyanın tüm sorunlarını çözebilecek gücün kadınlar olduğuna yalnız tabiki örgütlenmiş kadınlar olduğuna, bir kez daha karar verdim. Çok şey söylemek, filmle ilgili ipuçları vermek istemiyorum. Ama başlangıç sahnesi aynen Vizontele gibiydi,bakalım izleyenler aynını düşünecek mi?
Kitabım hala ''Safran Gökyüzü'' kitabın ortasında ancak anlaşıldı isminin nereden geldiği...Kitap şu açıdan ilginç...Tek kahraman yok,olay örgüsü bir kişi etrafında dönmüyor. Birbirlerini 10 yaşından beri tanıyan kiiii bu tanışıklık dönemlerini de yakinen takip ettik,birlikte okula gitmelerine,oyun oynamalarına falan...üniversitelerini de okuttuk inşallah maşallah...Şimdi biri ülkenin en iyi genel cerrahı olma yolunda, biri; bir sanat galerisi yönetiyor, bir diğeri de şimdilik bir tıfıl gazeteci...Bu kızlar, çok zengin, ortalama ekonomik düzey ve de bir yoksul bir Macar göçmeni gibi gelir düzeyi sıralamasına sahipler ... Bir adam var, çok zengin...Biri legal diğeri illegal iki eşi var...Eşlerden biri çok güzel,asil ve de alkolik, diğeri çok güzel ve de bir köylü aileye sahip... Bir adam daha var, Mali'li siyahi...Ve de Çevre Bakanı... Bir oğlan var ,uyuşturucu müpteleası...Ben bunlarla uğraşıp duruyom anam bana da yazık:))
Şimdi gideyim çünkü dün gece ''Safran Gökyüzü''nün altında bir kızceyiz bıraktım. Bir evin verandasında oturmuş, ''Safran Gökyüzü'' ne bakıyordu...Ona da yazııık...Bu Vasviye Teyze konuşmalarından bıkanlar da parmak kaldırsın...Gülse Birsel konuşama dilimize ''oldu gözlerim doldu'' dan sonra yeni bir.... ay adlandıramadım da...
Neyse hadi bu kez sahiden de gittim...
Günaydın Lale Abla. Bu soğuk havalarda evde çay-simit keyfi nasıl başka oluyor bilmez miyim. Vazgeçemediklerim arasında benimde simit vardır. Simit-peynir-zeytin-çay dörtlüsü :)
YanıtlaSilFilmi not aldım. İzlenecekler arasına ekledim, teşekkürler.
Valla kitabın bayağı kalabalıkmış. Kolay gele.
Sevgiler.
hehe sana da yazık bana da yazık.. sonunda bir kitaba sahiplenmişin bu da değil o da değil derken..
YanıtlaSilöperimpek neşeli bir sabah yazısı olmuş..
atalet..
Bugün ben de evde kalıp bir kanepeden diğerine yuvarlanmak niyetindeyim..Ankara'da da hava tam al kahveni gir battaniyenin altına al kitabını oku modunda..
YanıtlaSilcanım kankimmm
YanıtlaSilne güzel yapmışsın evde keyif günü
işe gitmek zorunda olmasam yataktan çıkmam :))
ankara acaip soğuk bu hafta kapalı tatsız bir hava
nasıl kasvetli
içimiz bunaldı şekerim
umarım güneşli günler yakındadır
sevgiler