Lalenin Bahçesi
Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...
24 Şubat 2011 Perşembe
Güllü çaylı filmli sabah
Bu sabah yeşil çayımı güllü içtim...Doğadanın çıkardığı büyülü bohça serisinden...Kağıt poşet içinde değil tül torbacıklarda...içindeki yeşil çayı ve gül yapraklarını görebiliyosunuz... Ben genelde klasik yeşil çay demlesem de arada bir içine yasemin çiçekleri, bargamutlar, Bodrum mandalinaları atardım... Bunları mevsiminde alıp küçük küçük doğrayıp dondurucuya atıyorum. Bodrum mandalinaları iki yıl kokularını ve renklerini muhafaza ettiler hatta...Neyse işte çayımı içtim. Sonra bir film izleyeyim dedim , Tostumu yaptım, çayımı aldım ve güzel bir film izledim.Evimi bi güzel topladım...şimdi kahve eşliğinde yazımı yazıp pırrrr.Önce bi kuaför işim var. Bu saçlarla başım dertte...her sabah yataktan anjinsan gibi kalkıyorum. Hepsi ayakta.
İzlediğim film ...Then She Found Me...Kadrodaki tüm oyuncular çok beğendiğim oyunculardı... Colin Firth , Helen Hunt , Matthew Broderick , Bette Midler , Ben Shenkman ...Bette Midler 'a zaten bayılırım...Filmin bir kaç afişi var ama sizin için ; filmin en sevdiğim sahnesinin olduğu afişi buldum.. Colin Firth'i de zaten Britney Jone'sun Günlüğünden beri tutarım... Galiba o geyikli kazağı bunun nedeni olabilir:
New York’ta öğretmenlik yapan April Epner, orta yaş krizine düşmek üzeredir. April’in hayatı bir anda ters istikamette ilerlemeye başlamıştır: Kocası tarafından terk edilmiştir, üvey annesini kaybetmiştir ve biyolojik annesi tuhaf bir talk şov sunucusu olmuştur. April’in hayatı öğrencilerinden birinin babası ile girdiği ilişkiden dolayı daha da karışacaktır.
Dün gece diziden sonra Büyük İnsanlık'ı okudum. Çoktandır şiir okumadığım için, patır kütür okudum. Benim ilk okuduğum şiir kitabı Pablo Neruda'nın Kara Ada Defteridir. Niye derseniz ve eve o gelmişti desem yeterince bir açıklama olur sanırım. Neyseki Neruda 'da aynı Nazım Hikmet tarzı düz yazıya yakın yazar da şiirden uzaklaşmamıştım hemen... şiir okuma öyle oluyo sanmıştım zaar.Sonra Divan Ed. aşığı bir hocam oldu da şiire uzak kalmadım.
İstanbul yağmurlu bir kaç gündür...bi kar yağmadı, artık yağmaz da...korkarım kar bizim için bir efsane olacak artık...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
kar yok, Can yok :(
YanıtlaSilGÜZEL PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBen bu filmi çok merak ettim, mutlaka izleyeceğim :) Bu arada dün Genel Kurul'u uzun tuttum ama bugün Naziş'i erken gönderdim ;)Güzel blog ve paylaşımlar için teşekkürler..
YanıtlaSillale abla
YanıtlaSilevde çay film keyfi yapabilme düşüncesi bile iyi geldi bana. Sürekli koşuyorum ben sonund açok yorulmaktan başka neye yarar bilmiyorum :):)
Geldiğimden beri sarhoş gibiyim hala kendime gelemedim :)habire çay içiyorum ben de..Bugün kar yağdı yine buraya,kuzular bana gelmişler bugün işten geldim evdeler :)ortalık talan oldu ;)ama halim yok bıraktım öyle..öptüm lalem bir çay alıp uzanayım ;)
YanıtlaSilasis
Sık sık gezip tozmalardan sonra bu tür dinlenmeler iyi geliyor.paylaşımlar için teşekkürler sevgilerle
YanıtlaSilçok merak ettim şu büyülü bohçayı...
YanıtlaSilanjinsan ha:))))))))ilahi lale abla:))
YanıtlaSilama iyi olmuş bak sen kuaföre daha sık gider oldun:))) ne güzel
sevgilerimle
Oooo mekan süper olmuş Lale ablacım:))
YanıtlaSilFacebook Beğeni Hilesi Nasıl Yapılır?
YanıtlaSil