Ben de şimdi sanki her işim bitmiş de oooh kebap valla imajı veriyor olabilirim ama evin imajı -bir an önce ayıl artık durumlarında...
Şimdiii ben nasılsa genel temizlik yakın o yüzden şöle üstten üstten geçip, gidip deniz kıyısında ayaklarımı uzatıp kitap okuyabilirim. Bugün pazarımız ,gelirken de evin alışverişini yapabilir, kış hazırlıklarına bir es verebilirim. Nasılsa daha ekim sonuna kadar sürer bu domates furyası...20 kavanoz kadar da yaptım zaten. Akşam yemeğimiz için dünden biraz bir şeyler yapmıştım, yanına da bir domatesli spagetti sallayabilirim.Ya da balık pazarına uğrar akşam yemeğini balığa döndürebilirim
Ya daaaa evimi bi güzeeel toplar, pazarıma çıkar, alışverişimi yapar, kış hazırlıklarına devam ederim.Kavanozlarımın karşısına geçer, üle ne becerikliyim diye kendi kendimle övünürüm.Akşama doğru da sinemaya gider,haftasonu bir türlü gidip de izleyemediğim filmi izler,kızlar okuldan gelene kadar da eve dönerim. Sinemaya bir taş atımlık mesefade olduğumu söyleyeyim de, oooo ne zaman gidicen de ne zaman gelicen demeyin...Tabi hala böyle oturmaya devam edersem bunların hiç birini gerçekleştiremem.
Şimdi gelelim hafta sonu ne yaptık ne ettik. Cumartesi günü kocam, Naziş ve ben Zeyrek'teydik. Çünküm Gamse iki haftadır hafta sonunu Büyük Ada'da geçiriyor. Biz önce Fatih Kadınlar Pazarı içindeki ''Siirt Şeref Büryan Kebap Salonu'' na gittik. İnanmazsınız ben burayı üyesi olduğum yabancı bir yemek sitesi vasıtasıyla keşfettim. Ülen Allahın gavuru gelmiş yemiş de ben niye bilmiyom burayı falan demedim. Gayet nazik nazik-hayatım ,bak ne kadar güzel bir yer, yemekleri de çok nezihmiş...Ecnebi bir site çok methediyor. Bak onlar bile nasıl beğenmişler kalk gidelim,demiştim ve gitmiştik. Üç yıl falan önceydi... Hatta oraya gidince önce ne var ne yok herşeyin tadına bakmış, sonra o pazarı gezip, pazar deyince meydan karşılıklı Büryan kebapçılarla dolu, daha aşağılarda da yerel yiyecekler satan dükkanlar var. Otlu peynirler, çeşit çeşit ahayatımda görmediğim,tadını bilmediğim baharatlar ve daha aşağılara doğruda kasaplar. İlgisini çekenler için hemen Bozdoğan Kemerinin altında olduğunu söyleyeyim. İsteyene daha detaylı adres de verebilirim.Neyse ,işte biz büryanları,mumbar dolmalarını , kepçe kepçe ayranları löp löp götürdük.Sonra daldık Zeyrek sokaklarına...Tarihi evler arasında dolaştık, Koç Vakfının Zeyrek Camii karşısındaki şahane manzaralı Kafesinde bir mola verdik. Camii çok güzel ama tadilatta olduğu için ancak namaz saatlerinde açılıyormuş.Ama dışından bile bakmak insana kendini bir tuhaf hissettiriyor. Asırlardır böyle ayakta duran bir yapı onun yanında ise en ufak bir sallantıda püf diye gidiveren modern binalar... Zeyrek sokaklarında dolaşa dolaşa Balat'a indik. Öyle bir yorulmuşuz ki ev ev diye inledik. Vapura attık kendimizi, denizin köpüklerini izleye izleye çaylarımızı içe içe attık kendimizi Üsküdar iskeleye... Sonrası Home sweet home...
Hadi şimdi bi de kaygana tarifi verelim ve ben gideyim artık.
Hayde gittim ben...İyi bir hafta olsun.
Dedem Zeyrek doğumlu annem yıllar sonra gidip doğduğu evi bile bulmuştu. Beraber de gidelim bir gün.
YanıtlaSilKızların okul yılı hayırlı ugurlu olsun. Öğretme aşkları hiç bitmesin.
Güzel bir hafta olsun. Öğretmenlerin yeni dönemi hayırlı olsun. Zeyrek e gitmedim hiç. Asırlık camiyi görmek isterim, eski binaların kıymetini hiç bilmiyoruz, yeni olunca güzel olacak zannediyoruz sanki.
YanıtlaSilYazmışsın kitap ekini zaten, yazıyı şimdi okudum :)))
YanıtlaSilTarif nefis görünüyor bizim fırın mücvere benziyor afiyet olsun
YanıtlaSilörtmenlere yeni dönemde başarılar diliyorum
YanıtlaSilöğrenciler kadar heyecanlı olmalılar
senin yaptıklarını okuyunca yoruldum :)))
yine döktürmüş kankim
ellerine sağlık
öptüm