Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

31 Ocak 2013 Perşembe

şarıl şurul Kuzguncuk

Bugün yağmurlu havaya aldırış etmeden Kuzguncuk'a yürüdük,Zuz,Naziş ve ben...Gamse,kulağından rahatsızlığı devam ettiği için gelemedi...
 Bir kahvede çay içtik,bildiğiniz erkeklerin gittiği mahalle kahvesi var ya aynen öyle bir kahvede... Onlar bir taraftan okeylerini oynarken  bir taraftan da televizyonda at yarışı izliyorlardı,biz dış kısımda çaylarımızı içtik hanımcık canımcık... Ne yapalım ki, sadece o kahvenin açık hava kısmı yağmurdan korunaklıydı:)) Sonra yan taraftaki Çengelköy Börekçisinde kol böreği yedik...Börekçimiz  eve de servis yapabileceğini söyleyince sevindirik olduk. Çünkü bazı pazar sabahları geç kahvaltılarda bizim kızlar bu böreği isterler.Naziş pide yedi,pidesini de çok beğendi....Gamse için de paket yaptırdık.

Kuzguncuk demek biraz da Dilim Pastanesi demektir bizim için. İstanbul'un en güzel poğaçalarını ve bakmaya bile doyamayacağınız pastalarını yapar,uğramadan olur mu?






Kuzguncuk sokakları her an bir sürpriz hazırlar size,bir gün yapılaşmayı protesto için ağaçlara bağlanan korkuluklarla bir başka gün de böyle kocaman papatyalarla karşılar sizi...

 
 



Akşam saatlerinde yine şır şır yağmur altında yürüyerek eve döndük.


Eve gelince herkes yayıldı,bir taraflara kaçıştı ama ben,cefakar ve de ve de fedakar ben,yeniden mutfağa  girdim. Hemen kırmızı mercimeği yıkadım,içine dörde bölünmüş soğanı attım,tuzunu baharatını ve de biraz yağını ilave edip üstüne de suyunu koyup ocağa oturttum...İyice pişince de soktum içiner blendırı bızııızttt bızzzıt al sana süzme mercimek çorbası...Sıksınlar limonu,eksinler karabiberini içsinler ıscak sıcak...Çorba pişe dursun...Giderken ıslattığım pirinç ile se fıstıklı,üzümlü, ve ciğerli bir iç pila attırdım mı?  sana...Kendimi bir tebrik edesim geldi, inanamazsınız...Koca da yanına kızarmış tavuk getirdi  vee akşam yemeği işi bitti...

Akşam Zuz ne kadar vız vız etse vızıl vızıl kafamızı şişirse de Beren Saat'in dizisi ''İntikam''ı izledik o da kitabını okudu... Vay efendim bizim izlediğimiz dizilere mahkummuymuş, o misafir değilmiş seçme hakkı varmış:))Biz ona evden biri gibi davranmıyomuşuz...

Bu kada

.

5 yorum:

  1. Gamze sizi şikâyet etti bize :)
    Çorba candır elbet ama KÖFTE HAYATTIR:)))

    YanıtlaSil
  2. :))) gece gece güldürdün yine beni..öperim.

    YanıtlaSil
  3. Semt gezilerinize bayılıyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Bayılıyorum böyle şipşak yaptığın yemeklere. El pratikliği mi artık yılların tecrübesi mi demeli :)

    YanıtlaSil
  5. vallahi ekrani yalarim simdi! zaten kurt gibi acim ustune bu fotograflar tam oldu :)))

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))