Önce çok uzaklarda ki okuyucunun yorumunu aynen alayım.
bugunku yazi icin istek yapmamiz mumkun mu? :))
eger mumkunse hayatta yeni baslangiclarin da oldugunu, bizi uzen insanlarin hayatimizdan cikmasinin iyi bir sey oldugunu, icimizi artik daraltmayacaklari icin mutlu olmamiz gerektigi ile ilgili bir yazi:)) siz bilirsiniz nasil yazacaginizi...
selamlar,
uzaklardan bir okuyucu
Şimdi sabah filmi...Bir Katy Winslet ve Johny Deep filmi... Çoğunuz görmüştür , zaten tv de de gösterilmişti. Sabah kahvaltı tepsimi kucağıma aldım. Ve bu filmi izledim.Peter Pan'in yaratıcısı James Barrie'nin gerçek hayat hikayesinden esinlenilmiş. 2004 yapımı , Akademi ödüllü ve beş dalda Oscar adayı olmuş bir film.Filmde Peter Pan'ın yazılış sürecine tanık oluyoruz. Benim çok beğendiğim bir filmdir. Yıllar sonra yine çok keyifle izledim.Mutlaka izleyin dediğim filmler kategorisinden....
Kitap...Mino'nun Siyah Gülü...Hüsnü Arkan... Çok sevdiğim Kırmızı Kedi yayınlarından çıkmış...Leylak Dalıcımın hediyesiydi...Bana bir de yazar hediye etmiş oldu bu arada... Korkma Ben Varım'dan sonra güüm diye bu kitabın içine düştüm. İki akşamda okudum. Elimden bırakamadım desem inanın. Sanırım bu kadar etkilemesinin nedeni, biraz da bizim kuşağın insanlarını anlatıyor olması.Kitapta Nuri Amca ,Fürüzan'ın Parasız Yatılısı'nı okurken, ilk baskısı da bana karşımdaki kitaplıktan göz kırparken, daha yeni iki kitabını almış, okunma sırası beklerken; nasıl sahici hissetmez, nasıl kendinden hissetmez bu kitabın kahramanlarını insan.Bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Hatta okumazsanız küsebilirim bile:))
Kitabı dinlerken şarkıları dinlemeyi unutmayın...
Şimdi sıra bir programdan söz etmeye geldi... HAYAT BİR MASAL...TRT Türk'de pazar günü başlayan; Nazlı Eray ve Ayla Kutlu'nun birlikte yaptıkları program. Dekoru dışında bu sevdiğim iki yazarın kendi evlerindeymişcesine yaptıkalrı sohbeti zevkle izledim dinledim. Ama o bembeyaz dekorun üstüne sanki kopyalanıp yapıştırılmışlardı. İnşallah değişir.
Ayla Kutlu- Zamanın dokunduğu her şey, zamanla bir masala dönüşür. Vardı, yok oldu. Masallarda bir varmış bir yokmuş diye başlamaz mı? diyerek programı açtı.
Nazlı Eray , romanlarına, kentin en kalabalık yerinde bir pastanede başlarmış. Renkli renkli kalemlerle, renk renk kağıtlara yazarmış. Ayla Kutlu ise çok düzenli, aydınlık, güzel müzik çalan, insan seslerinin duyulduğu ortamlarda yazarmış.
Parogram pazar günleri saat 12.30 da tekrarı ise aynı akşam 19.30 da.
Gelelim bu günün etkinliğine... Yıllardır hep bir kütüphanenin sürekli üyesi olmak ister ama bunun içinde bir hareket yapmazdım. Geçen gün Üsküdar sahilinde yürürken Kocama anlatıyordum , O'da dedi ki ben üniversitedeyken bir kaç kez Şemsipaşa Kütüphanesine geldim. Yeri de binası da tam sana göre. Deniz kıyısında tarihi bina daha doğrusu bir külliye... Dört asır önce Mimar Sinan tarafından yapılmış , daha sonra Atatürk Dolmabahçe Sarayında kalırken tam karşısına gelen bu binanın harap durumunu görüp onartmış.Böylece kütüphanenin üyesi oldum, olduk. Bu gün kahvaltıdan sonra gittim, gazete odasında gazeteleri okudum, katalogları inceledim. Bütün odalarında ki kitaplara tek tek baktım, dokundum. Ve üç ödünç kitap alıp geldim. Kütüphane görevlisi o kadar kibardı ki, bulamadığınız bir şey var mı diye defalarca sordu.İnternet salonu, grup çalışması yapılacak salon, bireysel okumalar için ayrı salon ve de süreli yayınları takip salonları var.
Mıgırdiç Magosyan'ın Tespih Taneleri
Cemil Kavukçu'nun Düş Kaçıran ve Ayşenur Yazıcı'nın Dön Muazzez adlı kitapları ilk ödünç kitaplarım. Her kitap için ayrı ayrı 15 günlük süre var. Ayrıca şifrem ile netten kataog taraması yapıp , kitap ayırtabileceğim ya da süre uzatması yapabileceğim. Kitapların %10'unu geçmeyecek şekilde fotokopi yapma fırsatı da var. Hem biliyormusunuz, ben küçükken annem beni kütüphanenin önündeki çayıra oynamaya götürürmüş. Şimdi oralar cafe tabiki.
E, ben gideyim artık yetmez mi bu kadar.
Konu başlıkları eksik kalmış ama, okey hezimeti ve diyetten haberler nerede Lâlecim :)
YanıtlaSilMino'yu ben de çok sevdim, hiç haberim yoktu Hüsnü Arkan'ın kitap yazdığından, kitabın cümleleri de şarkı sözü gibi güzel zaten. Ruhumu dinlendirdi o kitap.
Sevgilerimle :)
kitap okunacaklar lsitemin ön sıralarında (sahip olur olmaz:), filmi de çok merak ettim, yazı ise gerçekten güzeldi, bu aralar böyle kişiler arttı mı yaşamımızda...
YanıtlaSilBahçe duvar ha? Bayıldımmm.
YanıtlaSiltamam mesaji aldim..hersey bahce duvari kadar kolay olmasa da ve bazi seyler beni zor durumda biraksa da bazen kestirip atmak en guzeli..sen sag ben selamet..herkesin yolu acik olsun deyip yola devam etmek en guzeli galiba..bir de arkaya bakmamayi becerebilsem:))
YanıtlaSilsemsi pasa kutuphanesini yazmaniz iyi olmamis..simdi herkes akin edecek:=)) orasi sakli gizli bir kutuphaneydi..ayni nuruosmaniye kutuphanesi gibi..kapalicarsinin nuruosmaniye kapisi yaninda..gizli sakli bir kaıdan iceri girilir..harry potter okulu gibi kocaman tavanli ahsap masalar vardir..neyse benden duymus olmayin gene siz:))
uzaklardan bir okuyucu....
lise yıllarımda Nuri Osmaniye'de ki kütüphaneye ve Beyazıt kütüphanesine giderdim.
YanıtlaSilHerkes gitsin kütüphanelere, herkes okusun. Sonra kitap çok pahalı okuyamıyoruz diye başlıyorlar.
Sevgimle
Lale Nazlı Eray'ın kitabını yazdığı pastane-cafenin önünden geçtik Ankara'da Kuğulu Parka'a giderken sizinle, Elizinn Pastanesi. Hakkaten en civcivli yerlerden birinde ve her daim kalabalık bir pastanedir. Nasıl yazar o hengamede aklım ermez. Ama iyi ki de yazar. A. Kutlu'yu çok yaşlanmış buldum Allah uzun ömür versin. Umarım birkaç kitabını daha okuruz (ay fena bi yorum oldu bu kara haberci gibi:) Hadi öpüyom, yemeği koydum pişiyor:))
YanıtlaSilLale'cim kitabı ben de çok beğenmöiştim. Hüsnü Arkan benim de yazarım oldu artık. Ne güzel çok yönlü olmak. Biz onu yıllraca şarkılarda dinledik meğer ayrıca şahane bir yazarmış.
YanıtlaSilSağol film ve kitap tanıtımın için :))
Okuduğum her yazınızdan bir şeyler öğreniyorum...İnsana dair,hayat dair,sanata dair,kitaba dair, yaşama dair...İyi ki varsın Lale ablacım,İyi ki..
YanıtlaSilAy Lale allah senden razı olsun. İstanbul' a gelince orada aldığım kitapları okuyup bitirmek istemiyorum. Okumadan da duramıyorum. Kütüphane çok iyi oldu. Yaşa sen...
YanıtlaSilayyy kankim ya nasıl birşeysin sen :))
YanıtlaSilçok güldüm nazlıyı ignore etmene
gerçekten de haklısın
sonuna kadar katılıyorum sana
ben de hayatımdan çıkardığım insanlar olmasına rağmen daha mutluyum
başlarda üzülüyodum acaba diyordum ama seni mutsuz edeceklerse varsıın uzakta olsunlar :)))
ama bu nazlı için geçerli değil tabi
sevgiler
Mino'nun Siyah Gülü hayatımın kitaplarından biri olabilir benim. Çok etkiledi beni de.
YanıtlaSilBir de Caddebostan'da Muhtar Özkaya Kütüphanesi var. KAdıköy Belediyesinin. Ben oraya evden epeyce bir kitap bağışladım, beni de hemen üye yaptılar. Ama kitap almak henüz kısmet olmadı. Ama Şemsipaşa başkadır tabii. Yeri, mimarisi... Oraya da mı üye olsam, Üsküdar'a daha sık gitmek için bahane olurdu hem.Kütüphaneler fazla bilinmiyor gerçekten, daha çok duyurulmalı.
Işın
YanıtlaSilKadıköy Belediyesi yaşlılarf ve hastalar için eve kitap getiriyor.
Sayende ilk kütüphane üyeliğimi başlatıyorum Lale Ablacım. Demek bundan sonra kütüphanedaş da oluyoruz:)
YanıtlaSilProgramı ben de izlemek istiyorum, umarım bu hafta kaçırmam.
of kütüphane olayı süper! benim de hayalim itü kütüphanesi ile mezuniyetin akabinde bitti:( of ne güzel yav kıskandım yeminlen:) minonun siyah gülü of çok feci güzel bir kitap. anneme verecektim ben onu, bak iyi oldu hatırladığım cmt giderken götüreyim.
YanıtlaSilBen de geçen sene üye olmuştum Şemsipaşa Kütüphanesine sonra bir kaç kez gittim orada da kitap okudum ama iş oradan ödünç kitap almaya gelince yapamadım.Çünkü mutlaka altını çizmek istediğim yerler olur kitap benimle bütünleşitirim,biraz hırpalarım ee bunu da kütüphane kitaplarına yapamayacağım için pek düzenli bir ilişki kuramadık kendisiyle:)
YanıtlaSilUzaklardan bir okuyucunun sorusunu pek sevdim.Cevaplamanada mutlu oldum.
YanıtlaSilAslında yaşam ve tutumlar hakkında
lalenin tutumu benim için önemli, arada araya bunları sıkıştırırsan
tecrübelerinden faydalanmak isterim.
Keza bir çok yazını bu amaçla okuyorum zaten:)
Ankara da milli kütüphanenin varlığı pahayla biçilemez.
Ama kumrular sokakta geçirdiği yıllar benim günlerce gidip gelip içinde çalışmalar yaptığım yerdir.Ders çalışmak ve kafa dinlemek için idealdir:) sevgiler benden:)
Bir de şöyle bir yer var biliyorsunuz;
YanıtlaSilhttp://istanbulistanbulolali.blogspot.com/2010/12/ozlenen-kitaplk.html
Öpüyorum Lâle'mm
Ece
kütüphanelerde , güncel yeni çıkan kitaplarında bulundugunu bilmiyordum. eskiden yoktu... yakınlarda bulup bende gıtsem, kızımı da gotursem
YanıtlaSil