Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

23 Mart 2011 Çarşamba

Dünden başlayayım yazıya...İlk bölüm; ev toplama , yemek yapma , çamaşır yıka , as gibi ev işleriyle geçti. İkinci bölüm keyif bölümüydü. Çoktandır izlemek istediğim bir filmi izledim. Mavianne 'de tavsiye ederim deyince dün izledim nihayet.
Filmin adı;Siyah Beyaz....konusu barda geçtiği için bir çok bölgede gösterime girememiş...Siyah Beyaz filmini konusu ise bir ressamın, bir doktorun, bir avukatın ve bir iş kadının farklı hikayeler ile tek sığınabildikleri yer bir bardır. Yanlız bu bar onların hayatlarının tek rahat nefes aldıkları yer gibidir.Kadro muhteşem... Tuncel Kurtiz, Nejat İşler, Erkan Can , Şevval Sam. Film farklı bir örnek... Zengin kız fakir oğlan ya da zengin oğlan fakir kız aşkı konulu filmlerden sonra dialoğa dayalı filmlerde de nasıl başarılı olunabileceğinin en güzel örneği bence...Millet diyaloğa dayalı film yapıp Oscara oynuyor ve de alıyor. Bu yıl Kralın Konuşması filminde gördük bunu.

Akşam kızlarla Capitolde buluştuk. Bir şeyler yedik dolaştık ve dizimize yetiştik. Dün akşam ki kahramanım Aylin ve Balıkçı idi. İkisi de sevdikleri için neler yapabileceklerini gösterdiler. Mete zaten her zaman adamım.

Gece TNT de Hours'u izledim. Nicole Kidman'a Oscar getirmişti yanlış hatırlamıyorsam.
Gelelim bu güne; nihayet tüm gücümü topladım ve Body Words sergisine gidiyorum. İşin tuhafı şu anda kanal D de Doktorlar programı bu sergiyi konu almış.Yani bu kadar olur.Bu ön bilgi iyi olacak...Bu sergide sergilenen bedenler, insanların yaşarken gidip bedenlerini buraya bağışlayan, öldüklerinde plastinazasyon denilen bir işleme tabi tutulmasına izin veren insanların bedenleri.Naziş daha ilk günlerde gidip görmüş- Anne , sen gitme , kaldıramazsın demişti ama Aysel cesaret verdi. Birlikte gidiyoruz.Önce Pera'da Frida ve Çağdaş Rus ressamları sergisine gideceğiz. Ben daha önce gitmiştim ama birlikte bir kez daha gezelim dedik. Sonrası çok yüklü bir programımız var...
Şimdi , yeşil çayımı içtim ama kahvaltı babında bir şeyler atıştırıp çıkmam gerek. Aysel'le Kabataş' da buluşacağız...
İyi bir gün olsun, hava güzel olsun, dizim ağrımasın...sizin gününüz de gönlünüzce olsun.

1 yorum:

  1. eminim sen harika bir gün geçiriyorsun Ayselle kankim,
    yarın okuruz yaptıklarını artık,
    umarım son cümlede yazdıkların da sorunsuz bir şekilde gerçekleşmiştir,
    kaçtımmm

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))