Cumartesi gecesi alerjim birden tavan yaptı. Yüzümde sanki bir maske oluştu. Kollarım ve bacaklarımda enine boyuna çizgiler. Çizgiler olmadığı zamanda sanki üstüme kaynar su dökülmüş de haşlanmışım gibi bir görüntü. Durun yav , ben biliyom bunu geçen yılda oldum. Bu kadar fazla değildi ama yine de aynı şeydi, şimdi ilacımı içerim desem de , bizim hastanenin yolunu tuttuk reklam olmasın bilmem ne hospital işte.Bizim dememin nedeni zırta da pırtta da elimize iğne batsa oraya gidildiği için kanki olduk artık. Neyse gittik ki nöbetçi Dr , tam da benim doktorum. Boyu bosu endamı oniki dev adamdan biri diyeyim anlayın siz. Konuşurken başınızı göğe dikmeniz falan gerekiyor. Hemen anladı vaziyeti, ödem çözücü ve anhistaminik iğne vuruldu. Üst solunum yolu enfeksiyonum da varmış eşlikçi olarak.Kocam Dr a hem alerjisi var hem de dışarı çıkıyor , koruda yürüyor dedi dedi , Dr da tabi çıkacak dışarısı o kadar güzel ki dedi. Helal olsun Dr dedim ,kalıbının adamıymışsın
.Neyse o fasıl bitti şansımız nöbetçi eczane de tam yandaydı. Ama ne kalabalık. Biz orada sırada beklerken , tabi meraklı turşucu Gamsegamse de yanımızda. Şimdi durmadan telefon açarım kızarsınız, en iyisi ben de sizinle geleyim demişti. İşte biz oturmuş sıra beklerken Anne gözaltlarında su torbası gibi bir şeyler oldu dedi Gamse. Etrafta hiç ayna yok. Kapının camından bakayım dedim , kapının otamatik olduğunu unutmuşum hehehe kapı açıldı tabi ben önünde durunca, hastaneye geri dönelim falan derken de o görüntü kayboldu yani ben göremedim nası bir şeydi. O gece rahat uyudum. Sabah aynaya bir baktım yine örümcek adam maskesi takmış gibiyim. Dün pazara gittim bir şeyim yoktu, eve gelince aynaya bir baktım yüzümü sanki kedi tırmalamış ama bu gün bir şey yok.
Bu arada bizim ev renkli paskalya yumurtaları ve paskalya çörekleri ile doldu. Komşular ve arkadaşlar taşıyor da taşıyor. Yumurtaları , taze yeşil soğan ve maydonozla salata yaptım. Bir gün önceden hazırlayaıp boyadıkları için , bekletmemek gerek. Gıda boyası ile boyuyorlar zaten. Annem küçükken biz komşulardan özenince yumurta haşladığı kaba soğan kabukları atar bizim yumurtalarımız da renklendirirdi. Dün de Nazlı'nın sınıftaki partneri paskalya hediyesi olarak çok şık bir bluz, hiç tatmadığımız bir peynir( kaşara benziyor daha sarı ve biraz tatlı bir peynir) ve de çikolata getirmişti. Düşünün bir Musevi Okulu, Hristiyan bir öğretmen , Müslüman bir öğretmene kendi bayramı dolayısıyla hediye getiriyor.Çünkü bizim gerçek kimliğimiz dinlerimiz , milliyetlerimiz değil , kimliğimiz insan olmak. Benim ve kocamın büyüdüğü bu zenginlik içinde çocuklarımında olmasından dolayı son derece mutluyum. Bu kültür zenginliğinin bize çok şey kattığına, görüş açımızı genişlettiğine dünyaya sadece kendi penceremizden bakmamamızı sağladığına çok ama çok eminim.
Yattığım yerde boş durmadım , 10 Mayıs için Sapanca- Maşukiye gezisi ayarladım, Athena Tour aracılığıyla. Okey oynadığım grupla gideceğiz. Tabi bi aksilik olmazssa. Kitabımı okuyorum çoktandır böyle simgeli sembollü anlatımlı kitap okumamıştım. Sembolik akım dan edebiyatta da , resimde de hiç hoşlanmadım zaten. Belki biraz şiir o da Ahmet Haşim'in Merdiven şiiri hatrına)).Hadi şiiri hatırlayalım.
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…
Sular sarardı… yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta…
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta…
İşte şimdilik hal ve durum bundan ibaret bi süre daha ev de takılacağım anlayacağınız üzre:)))
not. asmira ya teşekkürler, şiiri Ahmet Hamdi Tanpınar olarak yazmışım.Neyse yanlıştan döndük. Ama Ahmet Haşim olarak düşünülüp öyle yazılmıştı. Ezbere yazınca yani copy-paste yapmadığımı anlayın:)))))
Alerjiniz geçer inşallah tamamen,tekrar geçmiş olsun.ne güzel anlatmışsınız yine Lale abla..çok hoş bir yazı okudum yine..
YanıtlaSilfarklı kültürlerle birarada yaşamanın insanın bakış açısını genişlettiğine eminim.sadece kendi penceresinden bakan,farklılıklara saygı duymayan birçok insan var etrafta..kendi fikirlerini kabul ettirmeye çalışan,kendi düşüncelerinin doğru olduğuna inanan insanlar..insana insan olduğu için değer veririm,ama aynı saygıyı da beklerim,yoksa bende silerim.
sizin gönlünüzün ne kadar geniş ve herkese açık olduğu yazılarınızdan belli ablacım..aynı gönül zenginliği kankinizde de var,bazen onu da okuyorum,bir gün onada selam vermek istiyorum.
tatilini de ayarlamışsın oh ne güzel.güzel bir anneler günü yaşaman dileğiyle..
kendine iyi bak..sevgilerimle
Geçmiş olsun lale abla :):)
YanıtlaSilne biçim alerjiymiş bu örümcek adam yaptı seni :(:(:(
öpüyorum ayy özledim bi de :)
Çok geçmiş olsun bahar gerçekten çarptı sizi.Renkli yumurtalar deyince bende çocukluğuma gittim
YanıtlaSilsırayla geçmiş olsun..
YanıtlaSiliyi paskalyalar..
ben de.. kültür zenginiyim.. ayrıca pesah da denl geldi bu araya bu aralar hep çifte gidiyor bayamlar..
bi de..
nimet leyla hocama burdan bi saygı duruşu..
kanar muttasıl kanar bülbül diyerek.. gösümün nüne getirdin..
sevgiyle..
öperim kocamannnn
mikrop filan dinlemem..
atalet..
Çok geçmiş olsun, atlattığınıza sevindim. Farklı dinlerin bayramlarını bende seviyorum aslında. Her açıdan saygı duymakta gerekir. Paskalya zamanı yurt dışına geziye gitmeyi çok istemişimdir hep. Bizim memlekete gezi düzenlenmiş bu arada :))
YanıtlaSilİNSANLAR
YanıtlaSilyeryüzünde olmuşlar
kafaları kafama benziyor
elleri ayakları var
benim de var
su istiyorum
su veriyorlar meramımı anlıyorlar
ağzımın kımıldanışından
dokununca gövdelerine
kaçmıyorlar
soruyorum kim olduklarını
insanız
diyorlar
Asaf Halet Çelebi
Geçmiş olsun, bu şiir armağan olsun sevgilerimle sana...
Ablacim gecmis olsun hemencik iyiles :)
YanıtlaSilgeçmiş olsun.
YanıtlaSilkültür çeşitliliğine dem vurmanız hoşuma gitti.ben blogunuzun sessiz takipçilerindenim aslında.
ama ne olur,şu tanpınar'ı düzeltin.şiir ahmet haşim'e ait :)
Alerji ben de var Lale abla. Benimki başka şeylere gerçi ama. Kabar kabar oluyordum. Neyseki ne zamandır terketti beni. Hadi iyileş İstanbul seni bekliyor:)
YanıtlaSilkankiiiii
YanıtlaSilatlatmana sevindim
seni alerji malerji tutamazdı zatiii,
kotuya gitmen de dr tarafından onaylanmış oldu,
soğan kabuklu renkli yumurtaları bize de yapardı annem
haklısın din ve kültürlerin paylaşılması ne kadar güzel
öptüm seni
alerjinin seyri devamlli değişiyor mu yuzun oyle şekilden şekile giriyor ben anlayabilmiş değilim??
YanıtlaSilpaskalya hediyelerinize ve en onemlisi bu konudaki goruslerinize bayildim...sevgiler sağlıkla kalın
Laleemm nooldun sen ? hersene oluyor muydun ki hiç hatırlamıyorum geçen seneden falan .....Doktor yakışıklı mıydı kiiii :))) Benim aklım orda kaldı bak yazıyla ilgili en net hatırladığım o nedense :)))
YanıtlaSilööpptüüüümmmm......
çok geçmiş olsun yazınızı su gibi yazmışsınız bende öle bi okudumki bi bakmışım şiiride okuyorum.ALLAH dermanı olmayan dert vermesin inş
YanıtlaSilacil şifalar tekrardan
geçmiş olsun lalem...
YanıtlaSillale istanbulun öz kızıdır demiş iskender pala yeni kitabında...
ahmet haşimin şiiri ezberimde ,lisede edb.öğr.
kızıl havaları seyret ki
akşam olmakta dizelerini okurken havaları şapkalı a okumasını tekrarlatırdı okuyamayanlara...
ve afiyet olsun ...
çok geçmiş olsun ablacığım
YanıtlaSiluzun zamandır bende uğrayamıyordum
sende ki enerji hiç bitmesin
mutlu kalman dileğiyle
geçmiş olsun sana...
YanıtlaSilsoğuk algınlığı da alerjide...
biliyorsun bu alerjiden bend eçoook çektim zor garip ve kusura bakmazsan benim için birazda komik bir hastalıktı aniden komik hallere giriyordum:)))
senin için demedim ama bak:))
tekrar geçmiş olsun...
dillerin dinlerin kardeşliği konusunda fikrimiz yüreğimiz seninle... bizde bu sene uzaktanda olsa kutladık paskalyalarını...
sevgilerimle