Cuma gününden beri yazmamışım ,O zaman cumadan başlayalım. Cuma sabahı erkenden kalkmıştım , kahvaltı ettik kızlarla, baktım hava çok güzel, ben bi Beyoğlu seferi düzenleyeyim dedim içimden. Ama önce Beyoğlu ekibini bi ayarlamak gerek dimi. Kuzen Güllüye (Gülden) telefon açtım. O hemen atladı tabi, -hadi gel kahvaltıdan başlayalım dedi. - yok dedim ben kahvaltı kısmını geçtim. Geri kalan zevata da o haber verdi.
Motorla karşıya geçerken dikkatimi çekti, çoktandır, yerliden çok yabancı oluyor karşıya geçerken, bir de çok konuşuyorlar. Artık Marmaray projesinde çalışanlar mı? bilemiyorum. Önceleri sadece Japonlar dı, şimdi her telden çalıyoruz. Yanımda oturan kızcağızın kafası şişti ki, ay bunlar hiç susmayacak mı? dedi.
Fato, Halil , Güllü ve Ben yine çok gürültülü bir gün geçirdik. Benim boğazım doğal olarak ertesi gün yine ağrıyordu dolayısıyla. Halili eski arkadaşlarım bilir ama bilmeyenler isminin üstüne tıklayabilir. Valla çok güzel bi gün oldu. Çiçekçiler, sokak çalgıcıları, piercingli gençler, etrafına şaşkın şaşkın bakanlar, Bambinin tostu, Kızılkayaların ıslak hamburgeri, rengarenk vitrinleri eh bi de ben her zamanki Beyoğlu idi yani.
Cumartesi günlerini eğer evdeysem kendime izlemek isteyip de izleyemediğim filmler günü yaptım. Kimse yoktu ev de, kızların arkadaşlarıyla programları vardı. Önce şöle bi hijyenik çalışmalar, sonra yemek yaptım. Daha sonra da önce Duvara Karşı ile başladım film etkinliğime, sonra 10 dk izledim. Geçen de Nalan da Ademin Trenlerini okumuştum, aklım kalmıştı. Onu izlemeye karar verdim. Çok güzeldi. Çocuk gözünden anlatılan filmlere bayılırım zaten.10 dalda ödüle aday gösterilmiş Sinema Yazarları Derneği tarafından. Yabancı festivallere davet edilmiş.
Filmin Konusu
Hasan Hoca, Bekir’in kirletip terk ettiği Hacer’i ailesinden korumak için nikâhına aldı. Ama ona hiç el sürmedi. Bunu Allah’ın kendisine bir sınavı kabûl ediyordu. Hoca onca yoksulluğuna rağmen Hacer’e ve dünyaya getirdiği Fatmacık’a karşılık beklemeden yıllarca baktı. Bu yaşam, bir gün Hasan Hoca’nın Manisa’nın uzağındaki yirmi hanelik küçük tren istasyonuna İmam olmasıyla değişti
Pazar günü olaysız geçti.Akşam Denizi Olmayan Yerden arkadaşım, hani ekim ayında oğlunun düğününe gittiğim Nevin aradı. İstanbuldayım , yarın bana gel dedi.
Dün yani pazartesi günü Nevin' e gittim. Bostancı'ya. Önce dışarda buluştuk. Biraz alışveriş yaptık. Ben ala ala bir krep tavası aldım. Sonra onlara gittik. Gelirken bi sürü tariflerle gelmiş. Gece ikiye kadar da onları yapmış. Yani tüm yeni tariflerini ben de denedi. Hepsi çok güzeldi. Favorilerim, tahinli bayat ekmek salatası ve sütlü incir tatlısı. Ama masa da taze bakla dan, kabak tatlısına , kivili muzlu pastadan, yöresel bir yemek olan kelem kavurması (lahana kavurması yani) , Rus salatasına kadar sayamadığım bir sürü şey vardı. Kızları da gelecek sanmış ,yapmış da yapmış. Onların hakkını göndermeye kalktı ama, götüremem dedim. Kızlar fena bozuldular ama ne yapalım gelseler di.
Bu gün bu hafta ki tek boş günüm. Yarın tiyatroya gideceğim. Bu yıl tiyatrolar altın yılını yaşıyormuş. 1960 dan beri böyle bir şey olmamım mış. Çoğu oyuna mayıs ayına kadar yer yok. Biz bu biletleri Gamsegamse nin sayesinde bulduk. Öyle takip etti ki iptal ediler rezervasyonları. Yarın ki gideceğimiz oyun , Modern tiyatronun kurucularından sayılan Nobel Ödüllü İtalyan yazar Luigi Pirandello’nun komedisi. Ayrıntıları izledikten sonra yazarım artık.
Kitabımı bitirdim. Yani Araf'ı. Beğendim, yalnız Elif Şafak bazı kelimelere fazlaca takılıyor. Örneğin ''son tahlil de '' demediği bir kitabına rastlamış değilim. Bu sabah da kocamı uğurladıktan sonra , yatakta biraz daha kitap okudum . Kimya Hatun'a başladım. Gelelim bu güne , günün en kayda değer olayı gözümüzü vapur düdükleriyle açınca anladık ki sis var. Eyvah ki eyvah Gamze'nin sınavı vardı. Hemen internete baktı. Tüm seferler iptal. Birden panikledi, neyseki sınav saatine kadar sis hafifledi.
Bu kadar bu günlük. Bu arada iki sobe ödevim var, biri maviaanne den, biri Sibelden.İkisininde konusu çok zevkli. Bundan sonraki ilk yazım onlar olsun.
Su sofralara var ya olduruyor beni valla.Bu ara Turk filmleri ne kadar guzel oldu degil mi?Gurur duyorum valla bizim sinemamizla!
YanıtlaSilSis olduguna gore hava guzellesecek demek:)
sakin gibi duran ama hareketli bir hafta sonu olmuş..
YanıtlaSilNihayet Tiyatrolar hakkettiği değeri görmeye başlıyor
yarın akşam kanlı nigar izleyeceğiz bizde .Gideceğiniz oyunun yorumunu keyifle bekleyeceğim...Daha fazla sokaklara çıkmak lazım aslında,bizler evlere kapandıkça
kurtlar sofrası oldu güzelim sokaklar...
kocaman sevgiler balkahve den
toprak yol kıvrıla kıvrıla ilerlerken orta anadolunun bozkırlarında otomobilin camındaki köylü ve eşşeğin manzarasının arka planındaki tuz gölüne hayran hayran bakan bir yürektir lale abla
YanıtlaSilşahsen ben hiç tanımasamda
valla billa öyledir
:)
bu bir ateşinsesi prodiksiyonudur
merhaba ablacığım
YanıtlaSilyavaş yavaş oturmaya başladı tiyatro ülkede buda güzel
hakkaten yer yokmu tiyatrolarda bende gitmeyi düşünüyordum
nasıl yapacağız şimdi
çok mu baş şişiriyor bu
yabancılar:)
mutlu haftalar
ben bu sefer beyoğluna gidemedim yaa çok sinir oldum ...Yaa şu filmi hem merak ediyorum hem cem özere gıcık oluyorum diye seyretmek istemiyorum çok arada kaldım :)
YanıtlaSilSis felaketti sabah vapurlar çalışmıyor diye trafik iyice felçti... Ben de küçük kuzenle karşıya geçtik sabah yedibuçukta çıktık yola ben Maslakda öbür kuzene vardığımda saat 10 u geçiyordu ve göz gözü görmüyordu....
öpptüüüüüüüümmmmmmmmmmm
Tiyatroların dolu olması çok sevindirisci. Elf Şafak'ın Araf'ı kitaplıkta bekliyor uzun zamndır okunmayı , hep yeni okunacaklar ekleniyor üstte.
YanıtlaSilMerak ediyordum Lale'cim ,nerelerdesin diye.
YanıtlaSilneyse faaliyetlerin her zamanki gibi...
Tiyatro çok keyifli gerçekten,geçenlerde biz de Aykırı İkili oyununa gittik Devlet Tiyatrosuna...
Filmi izliyorsun da evde
tiyatro ııhh.olmuyor ille de canlı olacak ,sosyalleşiyor insan...
sevgiler...sınav nasıl geçti ?
Tahine bayılırım bayat ekmek ıı ikisini bir hayal edince hangisi ağır basardı diye takıldım!! Değişik bir salata hımm:))
YanıtlaSilSisten dolayı İstanbul'u izliyorum sabah haberlerinde ve vapur iskelesinde ki o insanların ne olacağı belli olmayan beklemelerinde ki öfkelerin de ne kadar haklı olduklarını düşünüyorum. Allahtan internet var, bu hiç aklıma gelmemişti(: Vayy be İstanbul zor şehir işte kabul et dedim yne kendime. Sabah sınav stresi bir de internete mi bakıcam!! Sınav olmasa da ohhoo program çok hehehe...
Arayı çok açma Lale ablacım gözümüzü yollarda bırakma. Deniz yolunu kullanmasan da havada karada kalbimiz seninle:)) Öptüm.
Valla okurken dedim ki,
YanıtlaSilBu yazıyı senin sayfada değilde başka yerde okumuş olsam yinede anlardım senin parmaklarından döküldüğünü:))gitmeler,gelmeler,yemeler içmeler
seyirlik filmler bi Lale klasiği işte!!!
öptüm seniiiiiiiii
deep note:ateşinsesi yle dün seni konuştuk:))çınladımı kulakların;)
kankiii!!!
YanıtlaSilselam,
yine evliya çelebi olmuşsun,
karşılıklı çay içmeye az kaldı bence de,
evde olunca zaman ne çabuk geçiyor onu anladım,
çocuklarla vakit geçirmek güzel,
türk filmleri son zamanlarda çok güzelleşti
tiyatroya ise bayılırım :))
Ne hızlı geçmiş herşey :):)
YanıtlaSilBen bu yazıya yorum yazdım sanıyordum.
Dün akşam seyrettim Ademin Trenlerini CD'sini almıştım ki baktım TV'de var. Fİlm hakkınd asoracaklarım var neyse ailden sorayım seyretmeyenler beni vurmasın :):)
selam canım
YanıtlaSilgeziyorsun MAŞAALLAH
ne güzeldir şu kara lahana en çok yazıda ona takıldım özlemişim Adana da nerden bulayım
evet o flimi ben dicitürkde izlemiş ve beğenmiştim.İstanbul da kızımla canyon alış veriş mer karı koca ikisi birlikte gördüm çok yakışıyorlar birbirlerine Nurgül başına kocaman kasket takmış tanınmamak için ama Cem etrafı kesşyor beni tanıdılarmı gibilerinden.
Yaa bu şansda bu ara ne bende Ankara da da kültür bakanımızı gördüm ailesiyle gelmiş hemen atıldım sayın bakanım nasılsınız gibilerinden eşim yanımdan kaçıyor
bakan beyde eşime sordu flim güzeldi değilmi gibilerinden
dışarı çıkınca meşhur görmeyeyim hemen atlar konuşurum beni birşeyler dürter.Öpüyorum canımmmm
filiz paşaoğlu