Gözlerimi dinlenmeye aldık , aldık diyorum çünkü; evdeki herkes bunun takibinde...Çok keyifli bir ramazan geçiriyorduk...karı koca sahura kadar oturup bira geç kalkarak, günü kitapla, filmle geçirerk iftar saatini buluyorduk...ta kiii bir sabah ben şiddetli göz ağrısı ile uyanana kadar, sanki kalbim gözümde atıyordu..iki gün ağrıyan göz kapatıldı, tek gözlü korsan gibi gezildi falan...üç gündür oruç tutamıyorum... Ama dün yemek yemeyi unutmuştum. Allah bunu bana ramazan dışında da bağışlasa keşke...
Ramazanın iilk sülale boyu iftarını geçtiğimiz cumartesi akşamı yaptık...tam 24 kişiydik...12 kişiden fazla rezarvasyon almayan işletmenin bu kuralını Gamze ve Banu iki ayrı rezarvasyon yaptırarak deldiler...çok güzel oldu...hatta iftarı beklerken sohbete şamataya öyle dalmışız ki Gamze 'min ezan okunmak üzere demesiyle yemek katına fırladık...Çam, mimoza, manolya ağaçları , ıhlamur kokuları içinde iftarımızı yaptık...dayılı, yeğenli, gelinli, damatlı, kuzenli, görümceli pek eğlenceliydi... Gece eve yürürken kalabalık bir aile olmanın nasıl keyifli olduğunu konuştuk..
Sizler tatil planlarınızı yaptınız mı bilmiyorum ama bizim tüm planlar ramazan sonrasına...umarım ferah bir yaz olur... İstanbul haziranı yağmurlu ve serin geçirdi ama uzmanlar temmuz ayının çok sıcak geçeceğini müjdelediler :( benim yaz ile olan tüm muhabbetim tatilde olduğum zamandır onun dışında çok yaz insanı değilimdir... Hatta tüm alerjilerimin, toprak uyanışa geçerken onların da hadi hadi diye taarruza geçtiği ilkbahar ayları bile aman da aman memleketime bahar gelmiş havasına sokmaz beni...( bir an cümleyi bağlayamayacağımı sandım) tüm sonbaharları bana verin yeter... Bir kızıl sonbahar beni benden alır...
Gözlerimi dinlenmeye almadan önce Necip Mahfuz'un "Başkan'ın Öldürüldüğü Gün "adlı kitabına başlamıştım...Necip Mahfuz, Enver Sedat dönemindeki Mısır'ı anlattığı romanında bir de aşk hikayesi sokmuş araya...orta sınıfı da etkileyen ekonomik sıkıntılar yüzünden vir türllü evlenemeyen Randa ve Elvan'ın hikayesi...Şimdiye kadar bir Necip Mahfuz kitabı okumadıysanız aaaaaaaa derim. :)
Fotoğrafta kitabın yanında gördüğünüz bir eko sistem ev bahçesi-terraryum- ...dünyadaki hemen hemen tüm bitki örtüsü örneklemelerini barındıran, yağmurlamasını kendisi yapan, günde sadece iki saat kapağını açmanızı gerektiren bir sistem...yalnız bitkiler çok hızlı büyüyor, İki hafta içinde kapağa dayandılar ve yeni yeni bitkiler çıkmaya başladı... Bu konuda ne yapacağımızı bilmediğim için tasarımın yapıldığı yere mail atıp soracağım...Büyük bir ihtimalle keseriz herhalde :)
Hayde gittim ben...
Kalabalık ailelere bayılırım. Ben de bu keyfi Sinop'a gidince yaşıyorum. İstanbul'da biraz yalnızız.
YanıtlaSilAaa gecmis olsun Lale Abla yorgunluktandir insallah dinlendirince bi sey kalmaz...
YanıtlaSilMine
Lale cim geçmiş olsun, aman dikkat et kendine ...
YanıtlaSilGeçmişler olsun :( Umarım bir an önce iyileşirsiniz. Bu sanırım bizim daha az güzel yazı okuyacağımız anlamına geliyor. Ev bahçesine bayıldım. Annem balkonda bir sürü çiçek yetiştirir hepsi de nedense kurur :D Bu bakım da gerektirmiyor anneme güzel bir sürpriz olabilir. İnternetten bulabilirim umarım.
YanıtlaSil