Üç filmim var , üçü de birbirinden güzel söyleyeyim size... Ama en güzeli pırasa dolması sararken izlediğim ''Seviyor Sevmiyor '' bu film için ne desem sürprizi kaçar.'' Amelia '' dan tanıdığımız Audrey Tautou harikalar yaratmış... Pırasa dolmamı yaparken izledim. Dolma bitti, film de bitti öyle şahane bir zamanlama oldu... Dolmam da film kadar güzeldi...
Türkçe adı; Sarayın Tatları olan bu filmi bugün izledim. Tam bir mutfak filmi... Fransız Cumhurbaşkanı Miterand ev yemekleri ister,süslü püslü yemeklerden,pastalardan bıkmıştır ve saraya yeni aşcı alınır. İzlerken ağzınızın suyunun akması garanti:))
Festen tamamiyle bir yetişkin filmi...Babasının 60. yaş gününde konuşma yapmak için ayağa kalkan büyük oğul,babalarının kızkardeşi ve kendisine çocuklukları boyunca cinsel tacizde bulunduğunu söyler. Film genelde yemek masası ve çevresi etrafında geçiyor.
Bu hafta genelde evdeydim ama geçen gün yağan yağmura aldırmadan Ecemle buluştuk,Kadıköy'de...Şıpır şıpır gezdik yağmur altında... Sabah saatlerinde buluşunca girmedik yer bırakmadık haliyle...Islama Köfteyi bi tatlı ile taçlandıralım diye gittiğimiz ''Kafka Kafe'' de tiramusu niyetine kadehte yağ gelince soluğu Baylan'da aldık. Ağzımızın tadını limonlu çaylarla, Baylan talılarıyla zor yerine getirdik.
(''Baylan'da milföy başkadır,muhallebisi muhallebidir,milföyü çıtırdır)
Bu da ne derseniz ,bu da cumartesi sabahından... Salona hazırladığım kahvaltıya bi de nostalji olsun diye ''Alf '' ayarlayınca pek neşeli bi kahvaltı oldu...Öğleden sonra da kocamla görümcelerimi ziyaret ettik o da fene güzel oldu:))
Anneler günü de yine bildik seromonilerle kutlaşmalarla geçti... Anneler günü pastamız Öz-süt den mandalinalı ve fıstıklısıydı... Tavsiye ederim beyaz çikolatalı, mandalina suyuyla ıslatılmış kekiyle çok lezizdi bu da kulagınızda bulunsun...
Memleket arenasında horoz dövüşü var malum... Tahammülsüzlükler devletin başından en küçüğüne kadar sirayet etmiş durumda... Bizim Cancan bile anneme sinir oldum bağırmaktan sesim kısıldı diyor mesela....Dün bindiğimiz dolmuşda şoförümüz, adam 10 metre sonra indi diye sinir küpü oldu... Ağzında cart cart sakızına biz bişi demedik ama...
Eveeet hangi kitabı okuduğumu sorarsanız da Artun Ünsal'ın ''Tel Dolaptaki Karpuz'' derim. Kendi üslubuyla konuşur gibi kendi hayatından kesitler anlatmış... Benim çok hoşuma gitti derimmm ve giderim artık...
Pırasa dolması yapasım,seviyor sevmiyor izleyesim geldi :) cancana gülesim geldi...öperim.
YanıtlaSil:)okudum işaretledim:))
YanıtlaSilBen de yorum yazmıştım sana, öpmüştüm seni. Neden ulaşmamış ki mesajım sana?
YanıtlaSilO zaman yeniden şöyle diyorum: Filmlere bayıldım, not aldım. Belki sen de not almışsındır Audrey'nin filmini:)))
Öptüm