Görüşmeyeli ,yazmayalı neler yaptım,neler izledim neler okudum...
Kitapta ''Haldun Dormen Anılar''a devam...E ne yapalım kitabın kalınlığı Haldun Dormen'in hem yaşadıklarıyla hem de yaşıyla mütenasip bir boyutta:)) Enine boyuna maşallahhh...
Dizim nedeniyle ,Atalet'imin direktifleri uyarınca evde oturdum ve -elemtre fiiişşşş kem gözlere şiiiiş- faydasını da gördüm...Bu evde oturma boyunca güzel filmler izlediğim gibi ne kadar salak filmler varsa onları da izleyip salak film kotamı doldurdum. Hatta ''Dullar'' adında bir Arjantin filmi vardı ki tüy dikti... E salak filmse niye seyrettin derseniz salaklığımdan neden olacak...
Ama neyseki bir Marilyn Monroe filmi izledim sıcacık ,bir romantik komediydi,çok güzeldi... Hatta bu filmin çekildiği sıralarda yaşadığı aşkı anlatan bir film yapıldı.- Marilyn'le İki Hafta- geçen yıl ve Oscar adayıydı yanılmıyorsam..
Bu aralar bizim evin en favori yemeği geçen yazımda tarifini verdiğim quesadilla... Naziş üç öğün versem yiyecek hatta.... Yarın doğum günün için özel ne istersin dediğim de bunu deyince yok artık dedim de sonra islim kebabına çevirdi olayı.O nu da güzel yaparım ,üzerinize afiyet:)
On günlük evde oturmanın acısını dün Ece ve Nermin ile Kadıköy'de çıkardık. Limonata gibiydi hava... Çay,kahve,yemek molası vere vere,kitapçı kitapçı geze geze akşam ettik... ''Çiya Sofrası''nda yemek yerken tam önümüzde ,simit satan gencecik adam, sara krizi ile yere yapışınca hayatta kafamıza dank etti...Ecem fırladı gitti yanına... Neyse çabucak toparlandı,aldı tablasını gitti,hayatına doğru...
Nermin'in deniz otobüsünden inmesini bu manzara baka baka tam iskelenin karşısındaki ''Kafka Kafe'' de bekledik.
O keskin gözleriyle Ece hemen gördü ve telefonda,şimdi siyah arabanın yanından dön, doğru yürü, şu anda beyaz bir minübüsün önünden geçiyorsun ha şimdi yukarı bak:)) direktifleriyle Nermin'i yanımıza kadar getirdi... Güzel arkadaşım benim,eli kolu dolu geldi... Gittiği kurstan ,yaptıklarından bize de pay düşmüş. Bu Eros'lu dergilik,şimdilik azıcık lale sepeti vazifesi görsün... Kapıdan içeri girerken görüp,içim açılsın...
Şimdi ben bu akşam için hamsileri tavaya atmaya gidiyorum. Siz de eğer bu yazıyı okuduysanız, yarın doğum günü olan Naziş için yeni yazana kadar eskisini hatırlayın:)
Buradan TIK
Bu aralar yine zamansızım :) ben Nazlı kızı şimdiden kutlarım. Senin gibi bir annesi olduğu için de çok şanslı :) öperim canım.
YanıtlaSilNaziiiiiş, iyi ki doğdun bidenem :)
YanıtlaSilYapraklara dallara,
YanıtlaSilYeşillere allara,
Nice nice yıllara Naziş,
Nice nice yıllara
An itibariyle Naziş'in doğum günü olduğundan kelli; iyi ki doğmuş da senin kızın olmuş :)
YanıtlaSilUpuzuuun bir ömre ve o ömre sığdıracağı tonla güzel-mutlu-sağlıklı yıllara sahip olsun Naziş.
Hanimiş: Hamsi yemeyeli tam altı yıl oldu, daha da bi' şey demicem :(
Ayağının iyileşmesine sevindim. Benim de sağ dizimin arkası (ve önü de) ağrıdı. Çok yürümekten tabii. Seni okuyup bir gün istirahat ettim hemem hemen geçti gibi.
YanıtlaSilSevgili Nazlı' ya mutlu yıllar...