Dün akşam Zuz^u uğurladık köyüne...Ne de olsa artık yavaş yavaş sezona hazırlanmaları gerekiyor...Hiçbir şey almadım da bu iki bavul nasıl beş bavula çıktı anlamadım dedikçe ben de sanırım bizim evden bir şeyler doldurdun artık başka bir açıklama kalmıyor dedim:)) Gece yarıları mutfakda yapılan kahveli,sigaralı sohbetler, herkes yattıktan sonra salonda karşılıklı kanepelere yaılıp yaptığımız kitap okuma seansları, gecenin bi yarısında romantik komedi film aramalarımız,izlemelerimiz, ablaaaa ben kalktım diye yataktan bağırması,kızarmış ekmeğe hergün bi kusur bulması, yastığımı alması artık sadece yaşanmış anlar...
Dün okey grubumla buluşmaya giderken azcık nemli saçla çıktım diye hemen akşamı mort oldum...Şıpır şıpır burun ve göz akıntısı hafif kırgınlık sonucu bugünü evde yata kalka geçirdim. Kanepeye kamp kurdum,telefonları, laptopu,kitaplarımı,dergilerimi yanıma aldım,sadece çay ,kahve operasyonları gibi şeyler için kalktım yerimden. Pembe lizözümü de giydim. Lohusa gibi yattım:))Bir de film izledim...''Kar Pastası''...Oğluna çarpıp,ölümüne neden olan şöförü öldürdükten sonra girdiği hapisten çıkan adam, yolda otostop yapan bir kızı rabasına alır ,ve kaza ile ölümüne neden olur...Film buradan sonra başlıyor... Kızın otistik annesiyle ve kasabada yaşayanlarla olan ilişkisi onun kendi hayatını da sorgulamasına neden olur...Her bir kar tanesi birbirinden farklıdır aynı bizler gibi...Hiç tanımadığınız birinin yasını tutabilirmisiniz...Bunlar ilginizi çektiyse izleyin,bence de izleyin... Eleştirmenler tarafınfan oldukça yüksek puanlarla derecelendirmiş bir film...
Yeni kitabım,Tahsin Yücel'e ait^^ Mutfak Çıkmazı^^...Bu sabah tesadüfi olarak Szöcükler Dergisinde Tahsin Yücel kitapları, roman karakterleri ve yazım dili ile ilgili Bilge Karasu'nun kaleme aldığı bir yazı okudum...Özellikle Ben ve Ötekiler adlı öyküler toplamından söz ediyordu...Memlekette memleketi bulamayanlar diye başlık atmıştı... Bu söz bana Ordu^ya gittiğimde hissettiğim bir şeyi ,adını koyamadığım bir şeyi hatırlattı hatta adını koydu...Okulumun önünden geçerken hissettiğim yabancılık duygusunu,artık bana ait olmadığı hissini, mesela sahile dikilen o anlamsız palmiyeleri...Bir Karadeniz iline niye bir Akdenizli havası vermek istenir ki demiştim...Hala da bir garip olurum onları görünce...Caanımm manolya ağaçları dururken... Hemen her sokakta olan ulu manolya ağaçlarından başka Ordu'ya en fazla ne yakışabilir ki...
Gelelim ''Mutfak Çıkmazı''na... Daha kitabın başında dedim ki evet Tahsin Yücel benim yazarlarımdan...Kahramanının beline mutfak önlüğünü taktırışından anladım...Yataktan kaldırış biçiminden anladım...
Bu gece Fener Bahçe maçı var... Umarım Galatasaray'ın Shalke karşısında söyeldiği şarkıyı devam ettirirler...O gece ben maçtan çok Fatih Terim'i izledim...
Hayde gittim ben...İntikam izleyip çay içeceğim...Sonra da kitabımı alıp yatağıma gideceğim...
Başlığı görünce Lâle yeni bir pasta keşfetti dedim :)
YanıtlaSilGüle güle gitsin Zuz, yine gelsin ablasıyla keyifler yapmaya.
Gidenler su gibi dönsün diyerek,Allah kavuştursun,diyorum.Umarım kırgınlığınız üzerinizden kalkmıştır,filme yarın bakabilirim gibi geliyor.İçinde mutfak sözcüğü geçen yerde sizin yemek hazırlayışınızın sevgisi mutlaka yansıyacaktır.
YanıtlaSilGalatasaray maçını seyrederken Fatih Terim 'in kalpten gideceğini düşündüm(Allah korusun tabii).Bir BJK'lı olarak yürekten tebrik ettim.Ve İntikam başlamak üzere,sevgiyle kalın...
Bacıguş sahifemde şanına layık bir "Mim" var, üşenme cevapla :)
YanıtlaSilÖnce geçmiş olsun ama bu ne doluluk insan hastayken yatar uyur ama bizim gibiler, kitap, dergi, filmsiz durmaz yani rahat durmaz, değil mi;)))
YanıtlaSilBu arada Allah kavuştursun da diyorum...
Allah kavuştursun Lale' cim. Umarım daha iyisindir.
YanıtlaSilYabancılık duygusunu anlattığın o satırlardaki içtenlik beni çok etkiledi. Çok da tanıdık geldi. O yüzden çocukken bulunduğumuz Anadalu şehirlerine hiç gitmek istemiyorum.
Kaldı ki Giresun senin şehrin.
Allah kavuştursun Lale Hanım...
YanıtlaSil