Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

18 Mayıs 2012 Cuma

Tenenbaum Ailesi ve Fırtınalı saatler

Bu gün hem zeytinyağlı taze fasulye pişirdim hem de bu filmi izledim. Fasulyeleri ayıklama , pişmeye hazırlanma ve de pişme süresine bu film eşlik etti ha bir de yeşil çay.
Bir gün bana Magissa sormuştu, izleyeceğin filmleri nasıl seçiyorsun diye. Sanırım önce oyuncuları seçiyorum, sonra afiş, afiş önemli bakın, çok şey anlatır. Sonra da beni çeken bir şey oluyor. Bir çekim yani... Bu filmin adı ilgimi çekti önce sonra da oyuncuları... Filmin kurgusu biraz değişik. Mesela bir anlatıcı var,kitap gibi bölümden bölüme geçerken araya bir jenerik giriyor.Romantik bir film değil, aksiyondur maceradır yok. Ama izleyince sarıyor. Ben şahsım adına izlediğim için memnunum. Aşağıda ki notları özellikle okumanızı istiyorum. Okursanız filmi zaten izleyeceksiniz. Hatta tavsiye ederim, filmden sonra tekrar okuyun. Filme tekrar sahne sahne dönmek isteyebilirsiniz.

Bu notlara geçmeden bu film dışında bu gün ne yapmış Lale'nin Bahcesi.
Kızlarla Capitolde buluştuk akşam üzeri. Sonra görümcemin kızı Meral ve Mehmet'de katıldı bize. Önce akşam yemeği yedik ve yine her zamanki gibi hepsinin gözü benim yemeğimde kaldı. Akdeniz salatası üzerine ıgara mezgit filetom onları mahvetti. Hadi ucundan ucundan bakın tadına dedim:))Sonra D&R a gittik kiii diğer görümcemin kızı bebek arabasına attığı kızı Hande ile D&R dan içeri giriş yaptı. Aaa ooo derken bir gürültü bir kıyamet. Koca alışveriş merkezi kafamıza çökecek sandık. Bir patırtı bir kütürtü. Bu nasıl bir şey derken, dolu yağıyor dediler. Ama durmak bilmedi. Ben birden , ben görmek istiyorum deyince Mehmet ben de dedi, koşa koşa alt kata inip kapıdan bakmaya gittik ki, orası anababa günü, millet kapıya yığılmış. Dışarda bir afet var. O sırada dışarda olanlar ne yaptı Allah bilir. Hiç endişe etmeyin dedim, mahsur kalınabilecek en iyi yerdeyiz. Oturalım çay içelim, olmadı sinemaya girelim. Ne kadar sürdü bilmiyorum ama olay sakinleşince hemen eve döndük.

Günün öetinden sonra tekrar dönelim filme... Daha önce sözünü ettiğim bilgiler aşağıda...

Anjelica Huston ve Gene Hackman kendilerine teklif edilen rolleri ilk başta karakter derinlikleri olmadığı için reddetmişlerdi. Ancak daha sonra karakterlerin yeniden düzenlenmesi ile birlikte filmde rol almayı kabul ettiler.
-Margot Tenenbaum'un bir parmağını kaybettiği bölüm aslında, Wes Anderson'ın Rushmore filmindeki Margaret Yang için yazdığı bir bölümdü.
-Etheline Tenenbaum(Anjelica Huston) karakteri, Wes Anderson'ın kendi annesi Ann Buroughs baz alınarak hazırlandı. Ann Buroughs da Wes Anderson'ın babası olan kocasından ayrıldıktan sonra arkeolog olmuştu. Ayrıca Etheline Tenenbaum'un gözlükleri de Ann Buroughs'tan ödünç alındı.
-Henry Sherman karakterinin adı Wes Anderson'ın ev sahibinin adından gelmekte.
-Dany Glover'ın filmdeki görünüşü Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan baz alınarak yaratıldı. Wes Anderson'ın fikri olan bu görünüş, yönetmenin, Glover'ın şahsi olarak tanıdığı Kofi Annan ile Birleşmiş Milletler etkinliğinde tanışmasını sağladı.
-Richie Tenenbaum'un yıkıldığı tenis maçının TV yorumcuları Wes Anderson ve Andrew Wilson'dı. Birçok izleyici Wes Anderson'ın önceki filmi Rushmore'un yıldızı Jason Schwartzman'ın sesi zannederken bir kısmı da ikinci yorumcuyu Owen Wilson zannetmiştir.
-Ari ve Uzi'nin köpeği Buckley'nin adı şarkıcı Jeff Buckley'den gelmektedir.New York'ta çekilen filmin genel şehir planlarında Wes Anderson'ın New York karakterini ortaya çıkartan gökdelenlerden kaçınmak için çekim hilelerine başvurdu. Royal ve Pagoda'nın parkta konuştukları sahnede, Pagoda (Kumar Pallana) özellikle Özgürlük Anıtı görünmeyecek şekilde tam önünde dikildi.
-Margot'nun sürekli olarak içtiği sigara markası, İrlanda'dan Amerika'ya 1970'lerden sonra ithal edilmeyen bir marka. Film için getirtilen sigaraların sebebi ise Wes Anderson'ın DVD ekstra sahnesinde söylediği gibi temanın 70'lere göndermeler yapması ve Margot'nun da gizli sigara alışkanlığının daha da garip durmasıydı.
-Wes Anderson, Royal Tenenbaum bölümünü Gene Hackman ile birlikte doğaçlama olarak yazdı.
-Filmin olmazsa olmazı Mordecai isimli şahin, çekimler sırasında çalındı ve karşılığında fidye istendi. Ancak yapımın gecikmemesi adına bir başka bir şahin bulundu. Richie'nin de çatıda Royal ile konuştuğu sahnede geri dönen şahin Mordecai'a bakarak "Benim şahinim olduğuna emin değilim, bunda daha fazla beyaz tüy var" demesinin sebebi de bu.
-Wes Anderson'ın arkadaşı olan Paul Thomas Anderson, filmin müzikleri için yönetmene yardım etti.
-Filmdeki birçok karakter direkt veya dolaylı yoldan filmin görüntü yönetmeni Robert D. Yeoman'ın kardeşinin kocasının ailesinden esinlenilerek yaratıldı.Filmdeki ilk yardım görevlilerinden birini canlandıran Brian Tenenbaum, Wes Anderson, Owen Wilson ve Luke Wilson'ın Texas Üniversitesi'nden yakın arkadaşı. Tenenbaum isminin kullanılma sebebi ise Wes Anderson'ın, arkadaşının soyadını çok sevmesi. Ayrıca Brian Tenenbaum'un kız kardeşinin adı ise Margot Tenenbaum.
-Danny Glover, Luke Wilson ve Owen Wilson, bu film için Ocean's Eleven'daki rollerini geri çevirdiler.
-Margot'nun Helen Scott ismi ile kurduğu stüdyonun adı ünlü fransız yönetmen François Truffaut'nun en yakın amerikalı arkadaşı Helen Scott'tan geliyor.
-The Royal Tenenbaums, Wes Anderson'ın Texas dışında çektiği ilk film.
-Richie Tenenbaum'un çatıda Mordecai'ın camdan kafesini yumrukladığı sahne doğaçlama olarak Luke Wilson tarafından yaratıldı. Çekim sırasında bir anda cama yumruk atan Richie ile Ralleigh (Bill Murray)in konuşmasının yarıda kesilmesinin sebebi ise Wes Anderson'ın bu doğaçlama sonrası Luke'un kendini ciddi şekilde yaraladığını sanmasıydı.
- The Rolling Stones'dan sıklıkla şarkı kullanan Wes Anderson ayrıca Richie'nin çadırında "Between the Buttons" albümünün görünmesini sağladı.
-Bill Murray'in hastanede Margot'dan sigara isteyip ardından "au revoir/hoşça kal" dediği sahne, Fransa başkanı ValéryBağlantı Giscard d'Estaing'in 1981 yılında kaybettiği seçimlerden sonraki
davranışından alındı...

Bilgiler beyazperde.com dan...





Filmin bir traillerini de koydum ki, tam fikir sahibi olabilesiniz.

İyi bir hafta sonu diliyorum. Umarım planlarınız kapalı yerkerdedir. Çünkü İstanbul bu hafta sonunu yağışlı geçirecekmiş.

4 yorum:

  1. en en çok sevdiğim filmlerdendir. Absürdün önde gideni. "mahsur kalınacak en iyi yer" bence de :)

    YanıtlaSil
  2. Film paylaşımı için teşekkürler Lale ablacım.Güzel filme benziyor.

    YanıtlaSil
  3. Lalecim artık tam dönmüşsün sahalara :) keyifli bir haftasonu dileğiyle öpüyorum.

    YanıtlaSil
  4. Birden bastırdı dün dolu, işyerindeydim. Çocukları aradım hemen ürkmüşler dolu ile . Ayrı yerlerde olsak da güvenli yerlerde olduğumuza sevindim

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))