Bizim gibi ev sahibini Allah düşmana bile vermesin:)...Dün akşamdan bizde kalan Neslihan'ı evde uyurken bırakıp, Naziş okulda görevli olduğu için okula, Gamse öğrencisine derse ben de neredeyse bir aya yakın süre önce yapılmış programım gereği Zeya'ya kahvaltıya gittim.Neyseki kızların işleri öğleye kadardı da eve döndüler.
Bugünün ayrı bir özelliği de mayıs yedisi olmasıydı. Mayıs yedisi Ordu'nun ve Gresun'un bir nevi Hıdırellezidir. Mayıs yedisi hicri takvime göre , miladi takvimde 20 mayısa tekamül eder. Bugün Hızır ve İlyas peygamberin her yıl yedi mayısta deniz kıyısında buluştuğuna inanıldığı gündür. Şenliklerle kutlanır. İnsanlar deniz kıyılarına akın eder. Teknelerle denizde gezilir., yedi dalgadan geçilir. Dilekler dilenir, denize yedi çift bir tek taş atılıp, derdim belam denize denilir. Gece fener alayları düzenlenip, havai fişekler atılır. Biz de bugün bunu küçük çapta yaptık, kahvaltıdan sonra sahile inip, taşlarımızı ve dileklerimizi denize attık.
Akşam çayımızı da deniz kıyısında içtik ve evlerimize dağıldık.Ben Caddeden Kadıköy dolmuşuna bindim. Ama ay dolmuş geldi bineyim derken baktım ki içinde shrekler bana el sallıyor. Ne oluyoruz ülen dedim. Ama komediler beni takip ediyormuş ki, sonraki bindiğim dolmuşun şoforü de , artık yerlerini ezberlemiş olacakki, caddede promosyon standı kuran tüm firmaların dağıtım standtlarının önünde durup arabaya servis yaptırdı. Önce Sütaş ayran standından bir kıza seslendi, hey buraya da getir, yolculara da dağıt dedi, biz gülerken durun şimdi ilerde de süt standı var dedi oraya da uğradı. Ne güldük ama , böyle gırgır şamata Kadıköy'e geldim.İkinci stantda, arabaya süt dağıtımı yağan görevli:)
Bugün ayrıca nihayet Haruki Murakami'nin bekleye bekleye deramanımın kalmadığı:) 1Q84 adlı tam 1256 sayfalık kitabına da kavuştum. Serrose bu kitabın Japonya'da 4 cilt olarak piyasaya sürüldüğünü yazmıştı. Dört ciltten geçtim, bari iki cilt yapsalardı çok daha rahat okunabilirdi.
Akşam Survivor gecesiydi onu izledik. Şimdi yazımı da yazdım mı, kitabımı okumaya gidiyorum.
:))) Herzamanki gibi yüzümde gülümsemeyle okudum.
YanıtlaSilÇok renklisin :)
Hele shrek kısmında ne oluyor yanlış mı okudum dedim :)))
Dilerim niyetin kabul olur :)
Kitabına kavuşmana sevindim Murakami'yi ben de çok sevdim, onu okumak başlı başına bir zevk ama sayfa sayısını duyunca.... Haklısın en azından ikiye bölünseydi, bir de orjinali dört cilt olup da neden bizde iki cild olmuş ?
Çevirmen ay aman boşver bunlar gereksiz cümle dememiştir sanırım :))
Sevgilerimi gönderdim, bir de öpücüklerimi:))
Sherk'ler günün bombası olmuş :))
YanıtlaSilShrekli dolmuş binmek isterdim şahsen:))
YanıtlaSilGötürmüşsün malı bacım, sütler ayranlar. Senin Hıdrellez anında etkisini göstermiş, kısmet ayağına gelmiş:))
Keyfin, sefan daim olsun bacıkuş...
Lale, mimledim seni, koş benim sayfaya...
YanıtlaSilBu yıl bol bereketli olacak desene :) Lalem dal gibi olmuşun yani ;))) öperim canım .
YanıtlaSilmerak ettim şimdi iyi mi?
YanıtlaSilneden düşmana vermesin senin ev sahibini yahu?
:)
heheh yav misafiri evde bırakıp gezmeye gittim:)
YanıtlaSilişte düzgün okumayınca benim gibi uydur uydur söyle.
YanıtlaSilyeni ev sahibinden şikayet ettin sandım da odunu kapıp gelicektim :)
töbe töbe...
hah hah hah
YanıtlaSilçok hoşmuş
seni buluyor böyle enteresan şeyler
hıdırellez bizim oralarda da 20 mayısta kutlanır
umarım tüm dileklerin gerçek olur
o kırmızı mutfağın kırmızı kahvaltısı çok güzel görünüyor
afiyet şeker olsun kankim
lalem,
YanıtlaSilbelam denize deyip,
karadenizi bu kadar hırçınlaştıran,
sizsiniz demek ki.