Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

22 Şubat 2012 Çarşamba

Dün dün de kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek vakti...

Bu gün diyetisyen randevum vardı... Diyetisyenim beni çok beğeniyor:)) Son görüşmeden beri verdiğim kiloların hepsini yağ yakarak vermişim ki bu en çok tercih ettiğimiz şeymiş:))Böylelikle iki ay sonunda verdiğim kilo; tam 10 kg oldu.
Diyetin bana öğrettiği şey, yaşam tarzını değiştirmeden, sosyal yaşamını kısıtlamadan da bu iş olabiliyormuş. Dışarda yemek yediğimde salataların üzerine kırmızı et veya tavuk ızgara koyduruyorum, içecek olarak da suyu tercih ediyorum.İki dilim esmer ekmeğim zaten var... Yanına şöyle güzel bir sohbeti de katık ettin mi? iş bitiyor. Yürüyerek gidilen her yere artık yürüyorum. Mesela karşıya geçeceksem iskeleye mutlaka yürüyorum gibi...

Diyetisyenim bu gün benden çok memnun kalınca ödül olarak istediğinizi yiyin dedi. Biz de karıkoca önce Koşuyolu -Harem arasını arabayla gittik sonrasını yani Harem ve Üsküdar arasını sahilden yürüdük. Hava misler gibiydi. Martılar ve karabataklar için hazırladığımız ekmekleri unuttuğumuzu anlayınca pek üzüldük. Sonra benim öğle yemeğim vakti gelince yemeğimizi yiyelim , hem de ödülü öttürelim dedik. Ben ,bu kez bizim mahallenin kebapçısına gidelim dedim.Çoktandır yeni yerler keşfediyoruz diye onu ihmal etmiştik. Gidince bir kebabpçıda ne yapılabiliyorsa tüm etkinlikleri yaptık. Yani etinden , sütünden , yününden , yumurtasından faydalandık. Kebapçımız da bizi özlemiş ki ikramı biraz bol tuttu, daha yemek bitmeden künefeleri masaya oturttu.Ama , bakın burada gözleriniz yaşaracak, ben reddettim, künefeyi... Yolda, eve gelirken, bir daha ödül yemeğine sakın buraya gelmeyelim dedim.Yemek sırasında Macera Kitabım Özlem aradı, ne o bir etkinlikte misin? yoksa dedi hehehe bundan iyi tanım olamazdı doğrusu:)))


Dün başladığım ama yarım bıraktığım filmi bu gün tamamladım.Filmin adı ; Almanya'ya Hoş geldiniz. Almanyada ki ilk nesil ve son nesil Türk işcilerin birbirleri arasındaki iletişimleri , ne oralı ne buralı olmalarını, ben neyim , kimim sorularının cevaplarını aramalarını konu almış. Oldukça eğlenceli olduğu kadar da hüzünlü bir film. Filmi beğendim, izlemenizi öneririm ama Almanca bölümlerde alt yazı yok haberiniz olsun, vcd kayıtlarında da internetteki kayıtlarda da yok.

Kitapta Kış Günlüğüne devam... Biraz daha okuduğumda artık Paul Auster hakkında bilmediğimiz hiç bir şey kalmayacak. Artık kaşının üstünde yarığın nedenini de, ilk kez bi kadınla birlikte oluşunu da, annesi babası boşandığında, annesiyle birlikte gittiğini ve salondaki kanepede yattığını biliyorum. Hatta başka bildiğim şeyler de var ama müstehcen söyleyemem:)) Okurken çok hoşuma gidiyor ama sonra soruyorum acaba bir yazarı bu kadar yakından tanımak hoşuma gidecek mi?...Boru mu? Paul Auster , New York Üçlemesini, Yanılsamalar kitabını yazmış biri O.Neyse sonunda göreceğiz...

Dünün bir hoşluğu oldu. geçtiğimiz cumartesi günü AJANDA DERGİ'nin konuğu olarak gittiğimiz Nilli takı atölyesinin sahibi Elif Hanım ,mail atıp bu taraflarda işi olduğunu , uğrayıp bize hediye bırakmak istediğini söylemiş, hatta resim gönderip seçimi bize bırakmıştı büyük bir incelikle. Ben evde yoktum ama getirip, Kocama bıraktı. Bayıldık kolyelere, Gamse hemen okula giderken taktı. Zuz ve ben yeşim taşlı olanı seçmiştik, Gamse ise Karnelyan olanı, kahve siyahlı olan taşın adı kaplan gözüymüş, Siyah olan ise oniks...Ben de taktım kolyemi hemencecik.Elif Hanım taşların anlamlarını da yazmıştı, seçimimize yardımcı olması için.

Bu akşamın dizisi Muhteşem Yüzyıl...

Şİmdilik bu kaa

9 yorum:

  1. "Bir solukta okunan roman gibisin" desem? Bundan sonra bu lafı her duyduğunda beni de hatırlarsın değil mi?

    YanıtlaSil
  2. diyetin iyi gitmesi ne güzel.

    YanıtlaSil
  3. Azminize hayran oldum 10 kilo dile kolay

    YanıtlaSil
  4. Lale ablam süpersin, her zamanki gibi rol modelimsin, söz havalar azıcık ısınsın diyete ve yürüyüşe başlayacağım, sözü burada da verdim ki, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın:))
    Kolyeleriniz çok hoş, en güzeli de hediye olması...
    Öpüldünüz şekerim...
    Not: Ecehan, çok güzel yorum yapmış, ama, Arkası yarınlar gibisin de çok çok hoştu unutmayasın :))

    YanıtlaSil
  5. verdiğin kilolar için tebrik ederim ama ozellikle de muthiş iraden için, künefeyi bile reddetmek herkesin harcı değil:))sevgilerimizlee

    YanıtlaSil
  6. Lalemm seni çok özledim..aslı (angel olan ) ;)facebook'ta olduğunu öğrendim ekledim seni haberin olsun...çok öptüm sevgimle..

    YanıtlaSil
  7. kankim kış günlüğünü okurken ben de düşündüm ,hep merak ettiğim yazarın herşeyini öğrenmek iyi mi diye
    başlardayım acaba gözümden düşer mi diye düşünmedim değil
    diyet olayında senin azmini takdir ediyorum
    arada ödül vermek de keyifli tabi
    öptüm seni

    YanıtlaSil
  8. Maşallah 10 kilo dile kolay. Bende dahil birçoğumuzun asla beceremediği şeydir diyet. Künefeye hayır diyecek iradem yoktur malesef :)

    YanıtlaSil
  9. Ecehan demiş diyeceğini :)))
    Bende katılıyorum. Sizi kutluyorum. Bu arada facebookta gördüm fotoğraflarınızı 10 kg giderken 10 yaş eksilmişsiniz. Kutlarım sizi.. kış günlüğünü çok merak ettim. Ben bundan 15 sene evvel okumuştur Paul austerleri. Ama hiçbirşey hatırlamıyorum. O zaman kış günlüğünden başlamalı ve diğer okuduklarımı ardına okumalıyım.

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))