Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

19 Eylül 2008 Cuma

kandırma sobesi, görümceli mahallle:)) yağmurrrrr

Bu sobe Taa Japonya dan geldi serroseden. İlk nasıl kandırıldımız konusu, ama ben bakalım yaş itibarıyla ne kadar geriye gidebileceğim.

Sanıyorum 5-6 yaşlarında falanıdım. Yeşil renkli bir çantam var, hiç yanımdan ayırmadığım. Artık hışırı çıkmış, sapı kopmuş, iple bağlamışım falan. Nereye gitsem yanım da. Annem artık utanıyor, yine mi onu aldın bırak diyor nere gitsek ama yok, imkansız ayrılmıyorum. Yaz tatili oldu, halamlar bize geldi.Ordu da her akşam yemeğinden sonra sahile çıkılır, İzmir'in kordonunun daha da uzununu düşünün öyle bir sahili var. Biz de halamları aldık yürüyüşe çıktık akşam. Tam deniz kenarında yürürken halam - çocuğun çantası ne güzel ne istiyosunuz ondan dedi sonra- ver LALE sapını sağlamlaştırayım dedi, ben de kendime yandaş bulmanın gururuyla verdim hemen tabi, bi de baktım ki benim çanta kuş olmuş denize uçuyor. Kalpsiz halam sen onu denize fırlat. Ortalığı birbirine kattım, kendimi denizlere atmak istedim ama nafile. Annemin yüzündeki pişmanlığı görmeliydiniz, kesin halama o gazı veren oydu.

Şimdi gelelim ne yaptık ne ettik kısmına. Çarşamba ve perşembe günü çok ağır bir misafir ağırladık. Can Bey. O gelmeden tüm ev hala yola konuyor ve tüm ilgi ona veriliyor çünkü. Törenlerle karşılanıp , törenlerle uğurlanıyor. Dün kucağıma aldığım da bir insanın tadabileceği en güzel duygulardan birinin bir bebeği kucağına almak ve onun kokusunu içine çekmek olduğunu bir kez daha anladım. Bir bebeği özlemişiz. Onun eve yaydığı havayı unutmuşuz meğer. Zuz ve Berfunun iki gün üst üste toplantıları olunca Can bey bizim evin yolunu tuttu tabi. Bir haftadır görmemiştik. Bir haftada çehresi değişmiş, çevreye tepki vermeye başlamış, Anneyi gözle takip ediyor nereye gitse, ah bizi mest etti gitti yine.

Hep derim size görümcelerle aynı mahallede oturmak süper diye. Önceleri aynı apt de otururduk, çoğunuz bilir bizim maceralarımızı. Kiracılar kıskanırdı bizi, aynı Avrupa yakasındaki Burhan gibi, bizi de alın, bizi de alın aranıza biz de Üsküdarlıyız derlerdi hehehe. Neyse işte görümceme iftar yemeğine gittik. Yani o pırasa dolmasınımı anlatsam , yoksa o muhteşem mantarlı, zeytinli sosunu mu bilemedim. Sanırım etli pırasa dolması tarifini daha önce yazmıştım ama sosun tarifini alıp yazıcam .Ercü ve Banu da vardı yemekte. Ercü kocamın yeğeni, Banu da eşi olur. Daha önceki bir yazım da kocamın hemen hemen yeğenleri ile aynı yaşta olduğunu o nedenle hepsiyle dayı yeğen değil arkadaş gibi olduğunu yazmıştım. Yemekten sonra erkek taifesi evlerin yolunu tuttu maç izlemek üzere , biz de bir diğer görümceme gittik çay içmeye ve okey oynamaya.

İstanbul da o gece çok yağmurlu bir gece yaşadık. Ben biraz daha fazla yaşadım o geceyi , iliklerime kadar diyeyim siz gerisini anlayın. Biz okey partisindeyken yağmur bastırdı. Sanki gök delindi. Gecenin sonuna doğru Gamsegamse anne hadi yağmur dindi gidelim dedi, Nazlı akılılık edip çaydan sonra eve kaçmıştı. Görümcemler kalın nasılsa Zeki ve Nazlı yarın işe gidecek sahuru beraber yaparız dediler. Ama biz , yok ya iki, üç sokak öteye gidicez hem de yavaşladı nası olsa dedik. Vedalaştık çıktık. Biraz yürümüştük kü şarrrrrr. Şemsiyemiz var ama ne mümkün, ayaklarımızın altından sanki dere akıyor. Şemsiye falan da hak getire zaten. Neyse işte yağmurdan yana nasibimizi almış olduk böylece.

Dün gece o kadar korkunç başım ağrıdı ki, gözüm oyuluyor sandım. O yüzden bu gün oruç tutmadım. Hala da biraz ağrıyor ve gözüme vuruyor nedense. Bu günü biraz dinlenerek geçireceim , çünkü yarın BEYOĞLUU
not- mavianne hadi sen de yaz , ilk kandırılma hikayeni

11 yorum:

  1. kankiiiii!!!!!
    akşam tv de izledim istanbulun hali ne çyle
    su başkenti diyordu tv de
    su altında kaldı diye,
    iyi ki, sele karışmamışsın
    yeşil çantaya çok üzüldüm, umarım biz çocuklarımızın duygularına daha fazla önem veriyoruzdur
    yapıyor muyuz acaba biz de böyle hainlikler
    görümcelerle arkadaş olma işini çok sevdim
    maşallah
    nazar değmesin
    bu arada geçmiş olsun canım yaaa,
    oruç çarptı mı yoksa?
    arada olur böyle baş ağrıları umarım hemen geçer
    iyi haftasonları diliyorum sana :))

    YanıtlaSil
  2. Yağmura yakalanmak fena olmuş, geçmiş olsun Lale Abla. Daha iyisindir inşallah.
    kandırılma hikayesi süper valla, halan da üzülmüştür sonrasında.

    YanıtlaSil
  3. CANIM YAA!
    çoçuklukdaki olaylar insanı çok etkiliyor,büyükler farkına varmıyorlar bile.Eh yağmuru özleyen sen iliklerine kadar ıslanmışın bak(:
    Can bebek bizlerin de evlerine lazım bebek kokusunu, bende severim yeni doğan süt kokusunu demek mi gerekir acaba.
    Benim görümcem de Ankara da batıkent de, anne evi gibi çok sık gideriz eh şimdilerde Ankara'ya gittikce uğruyoruz.
    Geçmiş olsun başının ağrısı umarım şimdiye geçmiştir,o kadar misafiri ağırlayınca nazara geldin tabii,bu arada misafirlerine ne pişirdin meniyi merak ettim sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Geçmiş olsun.Oruç tutmak gerçekten zor.Bu arada gelin- görümce ilişkileriniz inşallah hep öyle gider.Çünkü akraba ilişkileri günden güne zayıflıyor.Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. Tesekkur ederim ablacim.Biraz kotu bir aniymis hatirlattim kusura bakmayasin.Bu ara benim de kardesimin takintisi kirmizi cantasi onu hatirladim ciz etti icim .
    Simdi bura oyle hani bardaktan degilde buyuk bir akzanda bosalircasina yagiyor yagmur tayfunun marifeti
    Gecmis olsun yarin soyle bi adimda benim icin ativer Beyoglunda

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Geçmiş olsun :)
    başağrısı pek kötüdür :)

    Can bebek neler yapıyor ?

    Öpüyorum ayy özledim bir de :):)

    YanıtlaSil
  7. Hakikaten kötü bir anıymış. Bu kadar etkileneceğini bilseler yapmazlardı, ne kadar üzülmüşlerdir onlar da.
    Lale burada yağmur yok. hayret ediyorum siz anlattıkça.:) hani özledik de biraz...

    YanıtlaSil
  8. Benimde 4 yaslarinda eprimis lime lime olmus bir geceligim vardi, babam bi gun "ayy yanlislikla oldu!" deyip ayagiyla etegime basip yirtmisti:(

    Bi evde cocuk olmasi ayri keyif gercekten!

    YanıtlaSil
  9. ah canımmm
    bisürü güzel şey düşünürken birden başım ağrıyor gözüme vuruyor okuyunca..
    cızz etti içim..
    aman iyi ol sen..

    bi de hani bi laf vardır italyan aileleri gibi derler..
    sizin aile onları da sollar geçer aile kavramında..
    öper ataletin yahu ağrıyan yerin tepesinden

    ha bi de..
    sörvır arızası var işte..
    giremiyom nete filan aklım sizde.. gönlüm de ama yazı kaçırırsam..
    yok yazma.. tamam =P

    YanıtlaSil
  10. Halan çok acımasız davranmış.Ne kıymetli olur o yaşlarda pırtık bile olsa..

    Bebek kokusu gerçekten eve siniyor.Ama sorumluluğu başkasında olmalı.

    Görümcelerle ilişkiler kıskanılmayacak gibi değil.Nazar değmesin.

    Ben bunu yazarken,senin Beyoğlu günün geldi bile.Birkaç saat sonra yollara düşersin.Şemsiye al,yağmur yağacakmış.
    Sevgiler,ağrısız sızısız güzel uykular..

    YanıtlaSil
  11. ahh ben bilirim bebekli ev nasıl güzel olur ....Bu arada bizim aileye pazartesi günü yenileri katıldı halamın kızının ikizleri oldu :)) bir kız bir erkek :)) Gittikçe büyüyoruz böyle giderse yakında yönetim falan bize geçebilir iktidarı alabilecek çoğunluğa az kaldı :))

    zuz a çok selam hepinizi özledim :)

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))